­ RABİA HATUN, RABİA ANA KÜMBETİ VE HASAN BASRİ EFSANELERİ | Kültür Portalı

Rabia Hatun, Rabia Ana Kümbeti ve Hasan Basri Efsaneleri - Erzurum

Efsaneler

Rabia Hatun’un türbesi Hasan Basri Mahallesindedir. İ.Hakkı Konyalı’ ya göre yapılış ve süsleniş tarzından dolayı bir İlhanlı eseridir. H.R. Ünal’ a göre ise Kayseri’deki döner kümbeti hatırlatır ve XIII. yüzyıl veya XIV. yüzyıl başlarında inşa edilmiştir. Kümbete neden Rabia Hatun Türbesi denildiğine dair elimizde kesin tarihi bilgi yoktur. Ancak halk anlatmalarına bakarak kümbete Rabia Hatun Türbesi denilmektedir.

Türbe ve etrafında teşekkül eden efsanede Hasan Basri ve Rabia Hatundan bahsedilir. Hasan Basri’nin evlenme isteğine şiirle cevap veren Rabia Adevviye Hatun Rabiatü’l Adeviyye Basra’da yaşamış bir Arap kadın ve şair ve mutasavvıftır. (kayıtlara göre doğumu: 713-801 ) Nitekim Basra Nefahatül Üns’de Rabia Hatun hakkında şöyle bir bilgi vardır; ‘Basra ehlinden idi. Süfyanı Sevri’ den mesail sorar idi, ona varır idi ve onun duasına rağbet gösterirdi. Bir gün Süfyan ona vardı ve elini kaldırıp ayıttı: ‘’Allah’ım (cc) senden selamet isterim." Rabia ağladı, Süfyan sordu ki seni ağlatan nedir? Ayıttı: ‘’Sen beni ağlattın’’ Süfyan ayıttı, nice etti bilmez misin ki dünyadan selamet anı terk etmek ile olursun anın ile aludesin. Rabia demişti ki her nesnenin bir semeresi olur. Marifetin semeresi Hak Teâlâ’ya müteveccih olmaktır. Ve yine ol demiştir ki: ‘’Benim sözüm Allaha istiğfar etmede, sadakatimiz azlığından Allaha istiğfar etmektir. ‘’

Süfyan bir gün ondan sordu ki Hak Teâla’ nın takarrübuna vesile olanların yeğreği nedir? Ayıttı oldur ki bende dünyada ve ahirette ondan ayrını dost edinmedim bile. Bir gün Süfyan onun önünde ayıttı: ‘Yalan söyleme eğer sen mahzun olaydın sana zindegani hoş-gun olmazdı. Yani bu hayattan hazzetmezdin’ Ve yine demiştir ki; ‘Benim gamım gam-kin olduğum için değildir belki gamkin olmadığım içindir."

Hasan Basri Al Hasan B. Adil Hasan Ali Basri ( 642 – 728 ) Hicretin ilk asrında yaşamış olan yüksek bir şahsiyettir. İslam fütuhatı sırasında esir edilerek Maysan'dan Medine'ye götürülmüştür. Orada Zeyd.b.Sabit azatlıları arasında girmiş ve Hayra adında bir kadınla evlenmiş, bu evliliğinden (642) de Medine’ de Al Hasan dünyaya gelmiştir. Nitekim Hasan, Basra’da yerleşir ilim ve belagati ile büyük şöhret kazanır. 10 Ekim 728 de Basra da vefat eder.

Bu meyanda halk dilinde anlatılagelen çokça Rabia Hatun Efsanesi söz konusu olup; Bilge Seyidoğlu’nun mezkur kitabına alınan rivayetler sırasıyla şöyledir;

Rabia Hatun -1
Hasan Basri, Rabia Hatun'a kendisi ile evlenmesi için haber yollar. Rabia Hatun Basri’yi yanına çağırıp: ‘’Koltuğumun altından dünyayı seyret, benim neden evlenmediğimi neden evlenmeyeceğimi görür anlarsın." der. Hasan Basri Rabia Hatun'un koltuğunun altından bakınca bütün dünyanın yılanlarla çıyanlarla kötülüklerle dolu olduğunu görür ve böylece Rabia Ana’ya hak verir.
Yine rivayete göre; Hasan Basri Erzurum’un sahiplerindenmiş. Bir zelzele esnasında ayağına yere vurur: Yeter Artık dur deyince zelzele aniden durur. Bu rivayet içre bir başka anlatışa göre de: Hasan Basri Rabia Hatun'un gözlerine âşık olmuş. Bu yüzden Rabia Hatun'la evlenmek istermiş. Dünya işi ile uğraşmayan Rabia Hatun da gözlerini bir tabağa koyarak Hasanı Basri ye gönderir ve der ki: ‘’Madem ki sen benim gözlerime âşıksın al artık bunların bana lüzumu yok senin olsunlar.’’ Hasan Basri gözleri aldıktan sonra tekrar Rabia hatuna  "Benimle nikâhlan" diye haber yollar Rabia Hatun ise bu sefer; "Sana iki sualim var, bunları cevaplandırırsan seninle evlenirim’’ diye yeni bir cevap verir. Sualleri şöyledir; "1.Ben öldüğüm zaman imanlı mı gideceğim imansız mı? 2.Ahirette yerim cennet mi olacak cehennem mi?" Hasan Basri bu sorulara cevap veremediği için Rabia Hatun ile evlenemez. O günden sonra da bacı kardeş olarak kalırlar.

Hasan Basri’nin kabrinin bulunduğu Emir Şeyh Mahallesi'nde oturanlar Hasan Basri’nin keramet sahibi bir ermiş olduğuna inanırlar. Herhangi bir işi rast gitmeyen olursa üç Cuma üst üste Hasan-ı Basri’yi ziyaret eder dilediğini söyler, ister, ondan sonra da işleri düzelir. Hakeza, bugün bilinene göre; Hasan Basri’nin kabrinin üstü açıktır. Erzurum’un tanınmış ailelerinden alemdarlardan Suphi Bey Hasanı Basri’nin mezarının yaptırıp üstünü örttürmek ister. Kararını verdikten sonra bir gece rüyasında Hasan-ı Basri’yi görür. Hasanı Basri ona üstünün örtülmesini istemediğini söyleyince Suphi Bey de bunu üzerine yapmak istediği işten vazgeçer.

 

Rabia Hatun 2) Rabia Hatun kimseden kaçmazdı. Hasan Basri bunun sebebini merak eder. Rabia Ana bunu duyar onu davet eder. Kolunun altından dünyaya bakmasını ister. Hasan Basri, Rabia Hatun'un kolundan altından bakar dünyanın yılan ve çıyanlarla dolu olduğunu görür. Dünya Rabia Hatun'a böyle gözükmektedir. Onun için kimseden kaçmaz.

Hasan Basri Rabia Hatun'a âşık olur. Gözlerine tutulmuştur. Rabia Hatun da; "Bu gözler bana lazım değil" der ve gözlerini bir tabağa koyarak Hasanı Basriye yollar. Hasanı Basri de geri gönderir ama tabağa ters koyduğu için Rabia Hatun şaşı kalır.

Rabia Hatun 3) Rivayete göre bir zamanlar esir olan Rabia Hatun satılır ve onu bir bey satın alır. Rabia Hatun Bey’e bir şart koşar. Bey, akşam namazından yarım saat önce odasına girecek, sabah karanlığında çıkacaktır. Bey merak eder anahtar deliğinden Rabia Hatunu gözler. Görür ki Rabia Hatun secdede dua ediyor; "Allah’ım beni kulluğuna kabul et" dediğini işitince ertesi günü Rabia Hatun’a; "Ya evlenme teklifimi kabul edersin yahut da ben seni azat ederim" der. Sonunda Rabia Hatun'u azat eder.

Rabi Hatun 4) Rabia Hatun yemeğini bir kav kaba koyar, kendisi zikredermiş. Bu arada çiğ olan yemek kendiliğinden pişermiş.

Rabia Hatun 5) Halkın Rabia Ana da dediği Rabia Hatun bir gün Taşmağazalar Semti'nde dolaşırken Habip Baba’ya rastlar. Erkeklerden kaçmayan Rabia Hatun, Habip Baba ile konuşur ve ona; "Hayatımda bir yarım erkek gördüm, o da sensin’’ der.

Erkeklerden kaçmayan kendisini onlardan üstün gören Rabia Hatun'un Habip Baba ile yolda karşılaşması ve yolda ona ‘’Hayatımda bir yarım erkek gördüm o da sensin’’ demesi toplumun efsane kahramanı da olsa bir kadına verdiği değeri göstermesi bakımından mühimdir. Rabia Hatun'u ancak Erzurum'un sahibi olarak gördükleri Habip Baba ile mukayese eder ondan üstün görürler.

Rabia Hatun 6) Rabia Hatun gecede iki yüz rekât namaz kılardı ve üç kişiden kaçardı. Beyazıd-ı Bestami, Rabia Hatun’un gözlerine âşıktı. Rabia Hatun; "Gözlerimi çıkarıp sana vereyim, bu sevgi bana lazım değil" demiştir. Bunun üzerine çok üzülen Beyazıd-ı Bestami kendisine sorar; "Benden niye kaçıyorsun?" Rabia Hatun'un yanına gelince, Rabia Hatun ona kolunun altından dünyayı seyrettirdi. Bunun üzerine Bestami dünyanın kötülüklerle dolu olduğunu gördü ve Rabia Hatun’a hak verdi.

Rabia Hatun 7) Efsanelerin hepsinde müşterek taraf sofi bir kadın olan Rabia Hatun'un dünya nimetlerinden el çekmesi ve bu yüzden evlenmek istememesidir. Rabia Hatun olağanüstü kabiliyetlere sahip ermiş bir kadın olduğu için dünyanın gerçekte ne olduğunu bilir, dünya nimetlerine aldanıp kendisiyle evlenmek isteyen diğer sofilere Hasan Basri ve Beyazıdı Bestami ye ders verir.

Rabia Hatun, Hasanı Basri ve Beyazıd Al Bistami, Habip Baba tarihi şahsiyetlerdir. Hepsi birbirinden ayrı yerlerde ve ayrı zamanlarda yaşamışlardır. Fakat halkın muhayyilesi müşterek tarafları sofilik olan bu şahısları bir araya getirmiştir. Böylece efsanenin toplum inançları ile ilgili en kuvvetli fonksiyonu ortaya çıkmıştır. Efsanenin mantığına göre onların bir araya gelmeleri mümkündür. Ve hayatta en mühim olan şey Allah’ın kulluğuna kabul edilmektir. Rabia Hatun bu mertebeye eriştiği için kutsaldır. Efsane kahramanı Rabia Hatun'un olduğu kabul edilen türbe, hatta mahallenin bile özelliği vardır. Rabia Hatun saygı ile anılır Allahtan bir dileği olanlar üç cuma Rabia Hatun türbesini ziyaret ederler.

Derleme: Cemal Almaz, Şahin Torun / Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Kaynak:

  • Bilge Seyidoğlu;  Erzurum Efsaneleri : Dergah Yay. Erzurum Kitaplığı 1997 – 2018
  • Bilge Seyidoğlu;  Erzurum Efsaneleri : (Dergah Yay. Erzurum Kitaplığı 2018 Erzurum Büyükşehir Belediyesi Yayını)
  • İ.Hakkı Konyalı: Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi
Görüntülenme Sayısı : 13814    Eklenme Tarihi : 12 Nisan 2021 Pazartesi    Güncellenme Tarihi : 25 Mayıs 2021 Salı