­

TROYA | Türkiye

Etkinlik Bilgileri

Opera ve Bale Festivali
07 Temmuz 2019 Pazar - 20:00    ~    07 Temmuz 2019 Pazar - 23:00
Uluslararası
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
Zorlu PSM Levazım, Koru Sokağı No:2, 34340 Beşiktaş/İstanbul 0312 231 8599 - 0312 229 8358
Troya bundan yüzyıllar öncesinde yaşanmış bir savaşın ve destansı bir aşkın dramıdır. İstanbul Opera Festivali kapsamında gösterimi yapılacak eser 2 perde 8 sahneden oluşmaktadır.

BİRİNCİ PERDE

1. Sahne

Sparta, Kral Menelaos'un sarayı.

Bu hikaye, bundan yüzyıllar öncesinde yaşanmış bir savaşın ve destansı bir aşkın dramıdır. Herşey Sparta'da gerçekleşen Theea ve Adrastos'un düğününde başlar. Sparta kralı Menelaos'un himayelerinde, bütün Yunan Kralları ve Truva Prensleri Paris ve Hektor davetlidir. Bu düğün, Tanrıların buyruğu altında, bir barış çağrısıdır adeta. Ancak, bu asil düğünde tüm tarihi değiştirecek bir yasak aşk başlayacaktır... Halk, tüm asilzadeler ve krallar Menelaos'u selamlar. İçeri giren Menelaos, önce misafirleri kabul eder ve ardından müstakbel çiftin nikahını kıyar. Tüm halk neşe içerisindedir. Bu sırada Truva prensi Paris, Menelaos'un karısı güzel Helen'i fark eder. Genç prens, Sparta Kraliçesi'nin cazibesine kaptırır kendisini. Helen ise bu hislere karşılık vermektedir. Birinci sahne, eğlenceler devam ederken Paris ve Helen'in bir köşede birbirlerine sarılmasıyla sona erer. 

2. Sahne

Aulis, Tanrıça Artemis'in tapınağı.

Paris, Menelaos'un karısını kaçırmıştır. Durumu anlayan Menelaos kaçırılan eşi için ağabeyi, Miken kralı Agamemnon'dan yardım istemiştir. Agamemnon bütün Yunan Kralları ve kahramanlarını toplamıştır. Kahin Khalkas'a geleceği anlatması için başvurulacaktır... Agamemnon Troya'yı hainlikle suçlar. Troya'nın hesap vermesini istemektedir. Kahramanları Aşil, Ulis ve Ajax'a hazır olmalarını emreder. Amacı, bir an önce Troya'ya saldırmak, bu ülkeyi işgal etmek ve kardeşinin intikamını almaktır. Ancak tapınaktaki halk Agamemnon'a hızlı düşünmemesini öğütler. Kendisine Kahin Kalkhas'ın sözlerini dinlemesini tavsiye ederler. Kalkhas, Aulis Tapınağı'nın kahinidir ve geleceği görmesiyle tanınmıştır. Agamemnon kahinden geleceği anlatmasını ister. Kakhas Tanrılara kulak verir. Çatışmaların çok uzun süreceğini ve çok kan akacağını söyler krala. Savaşın neticesinde ise hiçbir tarafın galip gelemeyeceğini ekler. Agamemnon ise ısrarlıdır. Kahin bunun üzerine Tanrıça Artemis'e kralın kendi kanından bir kurban vermesi şartıyla, savaşta galip gelebileceğini anlatır. Kral Agamemnon bir an düşündükten sonra bunu kabul eder ve kızı Prenses İfigeniya'yı tapınağa çağırtır. Ayinler eşliğinde genç prenses tapınağın altarına getirilir. İkinci sahne İfigeniya'nın Artemis'e kurban verilmesiyle sona erer. 

3. Sahne

Troya Sarayı.

Güneş Troya'nın üzerinde parlamaktadır. Genç prensler evlerine dönmüşlerdir. Paris, Helen'i Troya'ya getirdiği için ziyadesiyle mutludur. Kral Priam, halk ve Troyalı asiller, Paris ve Hektor'u her zamanki gibi bağırlarına basarlar. Barış haberlerini beklemektedirler. Kral Priam oğullarını karşıladıktan sonra yanlarındaki güzel kadının kim olduğunu sorar. Paris onun güzel Helen olduğunu söyler. Troyalı asiller ve halk bir anda paniğe kapılır. Kral Priam'a genç Sparta Kraliçesi'nin geri gönderilmesi gerektiğini söylerler. Bu durumun bir savaş başlatabileceği kesindir. Ancak Priam, Paris'in gözlerindeki aşkı görür ve bu aşka saygı duyar. Genç kadının bundan böyle Troya Prensesi olduğunu ilan eder. Ardından halka ve asillere Troya Surları'nın asla geçilemeyeceğini belirtir. Bu eski surlar yüzyıllardır geçilememiştir ve yüzyıllarca daha dayanacaktır. Halk bu söylemden sonra rahatlar. Hava kararırken Paris ve Helen başbaşa kalırlar. Helen endişelidir. Kendisi yüzünden savaşın kapıya dayanacağını adeta hissetmektedir. Paris ise sevgilisini rahatlatır. Ona bu ülkenin surlarının asla geçilemeyeceğini söyler. Aşklarının Troya'da yeşereceğini düşünen çifti mutluluk sarmalar. Üçüncü sahne bu aşk diyalogu ile sona erer. 

4. Sahne

Troya Surları'nın dışarısı.

Kara bulutlar Troya üzerindedir. Agamemnon, kahramanları ile birlikte surlara dayanmıştır. Yunan Ordusu savaş hazırlıkları içindedir. Ordu adeta bir güç gösterisiyle ilerlemektedir. Anlaşma için Priam, Troya'lı prensler ve asiller ordularını arkalarına alıp duvarların dışına çıkarlar. Kral Priam ve Kral Agamemnon ortada buluşurlar. İlk sözü alan Priam, Agamemnon'a barış için geldiyse hoşgeldiğini ancak savaş için buradaysa arkasındaki surlara bakmasını söyler. Agamemnon ise Troya'nın Helen'i çaldığını ve kendisinin hemen geri verilmesini arzu eder. Ayrıca Troya'nın teslim olmasını, böylece canlarının bağışlanacağını söyler. Agamemnon adeta tüm ülkeyi ele geçirmek için bu topraklara gelmiştir. Priam ise ne Helen'i vermeyi ne de teslim olmayı kabul etmez. İki kral anlaşamayınca Agamemnon sinirden kendisini kaybedercesine ordusuna taarruz emrini verir. Bir anda Yunan ordusu taarruz eder. Troya Ordusu ise Kral Priam'ı güvene aldıktan sonra savunmaya geçer. Troya Ordusu'na Hektor önderlik etmektedir. Savaş başlar... Savaş devam ederken iki kahraman Hektor ve Aşil karşı karşıya gelirler. Tüm ordu tezahüratlar içinde bu düelloya tanıklık eder. Neticede Aşil galip gelir. Ancak Yunan Ordusu güçlü Troya savunmasını geçemez. Troya halkı acı içerisinde kahraman Prens Hektor'un ölümüne tanıklık eder. En şanlı kahramanını kaybeden Troya'yı bir anda yas kaplamıştır. Oğlu'nun ölümüne dayanamayan annesi Hekuba, Hektor'un vücudunun üzerine kapanarak ağlamaya başlar. Dördüncü sahne ve birinci perde bu trajik ölüm ile sona erer.

İKİNCİ PERDE

5. Sahne

Troya Kalesi içerisindeki meydan.

Hektor'un cansız bedeni yakılmak üzere ağıtlar eşliğinde meydana getirilir. Cenaze Töreni başlar. İskeleye yerleştirilen prens yakılacaktır. Acılı baba, Kral Priam oğluna son sözlerini söyler ve ölüler diyarına rahat geçebilmesi için gözlerine iki altın sikke koyar. Ardından, ateşe verilen Hektor'un bedeni halkın gözleri önünde yavaş yavaş yanmaya başlar. Priam, Troyalı asiller ve halk cenazeden sonra dağılırlar. Helen meydanda tek başına kalmıştır. Bu savaşın sebebinin kendisi olduğunu düşünen Helen pişmanlık içindedir. Bir an Troya'dan kaçmak ister. Kendi hayatının sona ermesine razı olur. Belki de savaş ancak kendisi teslim olursa son bulacaktır. Helen kaçmaya yeltenirken, Paris onu fark eder ve önüne çıkıp kendisini durdurur. Paris sevgilisine Agamemnon'un asıl amacının Troya'yı işgal etmek olduğunu anlatır. Helen geri dönse bile bu savaş bitmeyecektir. Beşinci sahne Paris'in Helen'i rahatlatmasıyla ve kalmaya ikna etmesiyle sona erer. 

6. Sahne

Troya Surları'nın dışı. Yunan Ordusu kampı.

Hektor'un ölümü Troya'yı güçsüz kılmıştır. Bu fırsattan istifade etmek isteyen Agamemnon yeni saldırı planları içindedir. Artık sabrı iyice taşmıştır. Kahramanlarını toplar ve kendilerine yeni talimatlarını söyler. Kral Agamemnon, umutlarını kaybetmiş Troya'ya zafer için saldırmak istemektedir. Aşil ve Yunan Ordusu bir savaş gösterisine başlarlar. Hazırlıklar tüm hızıyla devam eder. Bunun üzerine toparlanan Yunan Ordusu, yeniden taarruza götürürken Troya Ordusu her zamanki gibi geçilemez bir savunma oluşturur. Yunanlılar büyük bir bozguna uğrarlar. Kahramanlarından Ajax ise bazı askerler ile beraber Troya'ya esir düşer. Priam ve askerleri, gemilerine kaçan Yunan Ordusu'nun peşine düşer. Altıncı sahne Priam'ın şanlı zaferini ilan etmesiyle sona erer. 

7. Sahne

Troya. Kral Priam'ın sarayının önündeki büyük meydan.

Priam, Paris ve Helen halkın önüne çıkar ve büyük zaferlerini ilan eder. Priam cesur ve onurlu askerlerini övmektedir. Herkes coşku içindedir. Troyalı asillerin emriyle savaş esirleri meydana getirilir. Tüm halk esirleri linç etmek ister fakat Priam barış yanlısı tavrıyla onları bağışlar. Ajax ve diğer Yunan askerler serbest bırakılır ve özgürlüklerine kavuşurlar. Paris ise dışarıda gezen devriyelerden Yunanlıların devasa bir at bıraktığını söyler. Troyalı asiller bu atın hemen yakılmasını önerir. Priam ise atın bir zafer sembolü olduğunu düşünür. Ardından bu sembolün şehre getirilmesini emreder. Troya Atı bir zafer nişanesi gibi coşkuyla içeri alınır. Halk atın etrafında dans eder, oyunlar oynar ve eğlenir. Gece geç saatlerde eğlence son bulur. Priam tek başına kalmıştır. Düşüncelere dalar. Ölen oğlu Hektor'u, onurla savaşmış olan ordusunu ve nihayetinde Troya'nın sükünete erdiğini düşünür. Yedinci sahne kralın refah ve huzur içerisinde dinlenmeye çekilmesiyle sona erer. 

8. Sahne

Troya'nın büyük meydanı. Geceyarısı.

Troyalı askerler ve halk, gün boyu süren kutlamalardan yorgun düşmüştür. Tüm şehir uykuya daldıktan sonra, atın içerisinden Aşil, Ulis ve birkaç mirmidon asker dışarı çıkar. Sessizlik içerisinde nöbetçi Troyalı askerleri etkisiz hale getirirler. Şehrin geçilemez kapılarını dışarıda bekleyen Yunan Ordusu'na açarlar. Bir anda şehrin içi savaş alanına döner. Daha neye uğradıklarını anlayamayan Troyalılar bir bir katledilirler. Artık çok geçtir. Troya alevler içerisinde yanmaktadır. Bu soykırım sırasında Paris bir anda Aşil'i farkeder. Hektor'un intikamını almak uğruna bir ok atar. Aşil'in bacağına isabet eden ok, kendisini savunmasız bırakmıştır. Ardından Paris son bir ok daha atarak Aşil'i göğsünden vurur. Göğsündeki oku çıkartan Aşil daha fazla dayanamaz ve ölür. Düşen Aşil'in bedenini gören askerler kendisine büyük bir saygı gösterir. Bu katliam sırasında Agamemnon Priam'ı görür ve kendisini acımasızca öldürür. Paris, Helen ve geriye kalan birkaç asil ise kaçış yolunu bulurlar. Büyük bir keder ve acı içerisinde Troya'yı terk ederler. Paris pişmandır ancak Troya'nın köklü geleneği ilelebet yaşayacaktır. Troya'nın mirası tüm dünyaya yayılır. Bu destansı savaşın hikayesi binlerce sene boyunca anlatılacaktır. Bu toprakların şanlı geçmişi, geleceğimize her daim ışık tutacaktır... Opera destansı bir hava içerisinde sona erer.

Konum Bilgileri

Görüntülenme Sayısı : 1337    Eklenme Tarihi : 04 Temmuz 2019 Perşembe    Güncellenme Tarihi : 04 Temmuz 2019 Perşembe