AHRETTEN GELEN ADAM MASALI Bir varımış bir yoğumuş, bir adamın bir tek oğlu varımış. Bir gün ağaçtan keser düşmüş, kafası yarılmış ve ölmüş. Adam can sıkıntısından ne yapacağını şaşırmış. Bir gün can sıkıntısından kurtulmak için ava gitmiş. Karısı da evin duvarına yaslanmış düşünmeye başlamış. Uzaktan bir adam geliyormuş. Adam yanına gelince kadın: ---- Nerden gelip nerden geliyon gardaşım? ---- Cehennemden be demiş ---- Amanın dur hele dur. Benim Sülümanı mı görmedin mi? Cennet’te mi, cehennem’de mi? ---- O mu? Bizim arkadaşımız, cehennemde beraberiz ---- İyi mi, ekmeği aşı var mı? ---- Yok ne arasın. Aç susuz ölüp gidiyor ---- Azıcık pastırma, erişte koysam, azıcık ekmek koysam, para koysam verirmisin? ---- Veririm ya, nasıl olsa cehennemde arkadaşız. Bakıyor ne kadar para varsa, pastırma, erişte evde ne bulduysa bir heybenin iki gözüne hepsini dolduruyor, herife veriyor. Kadının kocası avdan gelirken evden çıkan adamı görmüş. “Aman benim evden bir adam çıkıyor, yoksa benim noksan avrat evden bir şeyler verir deyip atı dizgini vurur gelir. ---- Kimdi kız o hayattan çıkan adam? ---- Aman acık evvel geleydin ---- Ne oldu? ---- Ne olacak, oğlum Süleyman’ın yanından adam geldi. ---- Nerden kız? ---- Cehennemdeymiş. ---- Ne verdin ya? ---- Hepsini verdim, ne varsa, pastırma, erişte, para filan ---- Allah hayrını versin. Ata üzengi vur getir, arkasına düşeyim o adamın. Velhasılı adamın arkasına düşüyor. Heybeli adam arkasına bakınca, takip edildiğini anlıyor, hemen yakındaki bir değirmene varmış. Değirmenciye: ---- Değirmenci emmi, değirmenci emmi senin kafan kel mi? ---- Kel ya ---- Şu gelen atlı kellerin kafasına vurup geçiyor. ---- Ben nereye saklanayım ya? ---- Kavağın dalına çık. Onu kavağın dalına çıkartmış, değirmencinin kel şapkasını giymiş, keseri almış, başlamış değirmen işletmiye. Heybeleri de saklamış. Atlı adam gelmiş, ---- Selamün aleyküm değirmenci emmi. Buraya bir dalı heybeli adam geldiydi nereye gitti? ---- Daha demiş kavağın dalında. Adam küfrederek kavağa yönelmiş “İn bakalım ordan, in aşağıya” demiş. Kavaktaki değirmenci başlamış yalvarmaya: ---- Ya benim başım kelse sana ne. Allah kel etmiş. Aman öldürme beni Allahaşkına. Adam dinlemeyip kavağa tırmanmaya başlamış Bu sırada arka taraftaki adam “öyle kavağa tırmanılmaz, ayağındaki çizmeleri çıkar, atı da şuraya bağla öyle çık” Adam atı bağlamış, ayağındaki çizmeleri çıkarmış. Adam kavağın yarısına çıkınca, sahte değirmenci çizmeleri giymiş., heybeyi almış ata binmiş, komuş kaçmış. Onlar da baka kalmış. Ben geldiğinde adam kavaktaydı, kendini de atamamış, bilmem öldü bilmem kaldı?.... Kaynak : Uysal, A. Alodalı, N.Demirci,M.(Ed) (1992) Dün ve Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya Arı Ofset Matbaacılık KONYA Kaynak:http://www.karamankulturturizm.gov.tr adresinden, 23 Mart 2013 tarihinde alınmıştır. Kaynak: Karaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2005)Karaman Tarihi ve Kültürü 7(7),1-118