Afyonkarahisar Atasözleri - Afyonkarahisar
Kalıplaşmış Sözler
- A benim armudum, evvelden var mıydın?
- Adam adamı yemez.
- Adam bilir adam kıymetini, sarraf bilir altın kıymetini.
- Ahı gitmiş, vahı kalmış; baharı gitmiş kışı kalmış.
- Akılsız başın dapan çeker zorunu.
- Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir.
- Ali gavas, yeni havas.
- Allah boş vermiş, tutmuş goyvermiş.
- Allah elinin boş, gönlünün hoş vaktinde yaratmış.
- Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
- Altımız yarım hasır, üstümüzde mevlam hazır.
- Anan turp, baban şalgam, sen nerden oldun be şeker.
- Arabın derdi kırmızı pabuç.
- Armudun iyisini ayılar yer.
- Armut piş ağzıma düş.
- Asil azmaz, bal kokmaz.
- Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
- Azı çocuğuna, çoğu kocana gösterme.
- Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
- Balmahmut’un balığı, Garipçe’nin alığı.
- Başa baş olacağına, bir köşeye taş ol.
- Bir dönüm bostan, yan gel Osman.
- Bir kaşık aşım, kaygısız başım.
- Bugünün işini yarına bırakma.
- Boşboğazla pisboğaz belâlardan kurtulmaz.
- Bitli baklanın kör alıcısı olur.
- Buzağı danasını, çocuk anasını bulur.
- Camisi yıkılsa mihrâbı kalır.
- Cıvık sakız gibi yapışma.
- Çağrılmayan yere çalgıcı ile zurnacı bile gitmez.
- Çayı görmeden çemrenme.
- Çocuğunu aç bırakırsan hırsız, çok döversen arsız olur.
- Çocuğun gıçına, kocanın sözüne güven olmaz.
- Çok bilen çok yanılır.
- Çok sallayan ya kele, ya da köre düşer.
- Çok şirniyen belasını, çok arayan mevlasını bulur.
- Dama çıkan keçinin çama çıkan oğlağı olur.
- Damdan düştü şarpadek, hanım oldu şirpedek.
- Davul bile dengi dengine vurur.
- Denize düşen yılana sarılır.
- Derdini söylemeyen derman bulamaz.
- Devlet işiyle evlat sırrına karışılmaz.
- Dokunmadık bez olmaz, gelin olmadık kız olmaz.
- Dokuz kişiye bir yuka, kırıldık dıka dıka.
- Düğün elinen, harman yelinen olur.
- Düğüne vardım çengi durdu, hamama vardım sular dindi.
- Dünyada mekansız, ahirette imansız olmaz.
- Eğreti eşeğe binen tez iner.
- El ele akıl verir de, para vermez.
- El eliyle yılan tut.
- Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı.
- Elinen gelen düğün bayram.
- Eline takınceğin yok, ardına bakınceğin yok.
- Elin iyisi olmaz, gavurun dayısı olmaz.
- Erin er olsun, kaya gibi yerin olsun.
- Erkeğin çanağı ikiyse, birini kır.
- Erkek kadını var sever, komşu adamı var sever.
- Erkek çıkan yol alır, erken evlenen döl alır.
- Er var yeşil yaprak eder, er var kara toprak eder.
- Eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağar.
- Esnafın baş ucunda yatacağına, kibarın ayak ucunda yatayım.
- Et dövülmeyince köttü olmaz.
- Etten önce çömleğe konma.
- Evde galanımız yok, başı gülenimiz yok.
- Evdeki hesap çarşıya uymaz.
- Evinde ölüsü olan değil, delisi olan ağlasın.
- Evlinin bir evi, evsizin bin evi var.
- Fırına varan islenir, suya varan ıslanır.
- Gider yeteri, gelir beteri.
- Gündüz halı dokur, gece mevlüt okur.
- Halden bilen gelsin yanıma.
- Hamama deli geldi, yunmadan eve geldi.
- Harmanda düğen, kendine güven.
- Hediyenin azı olmaz, goca kızın nazı olmaz.
- Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
- Ispanak banak banak, yoğurt ister çanak çanak.
- İbrik dururken, ümzük konuşmaz.
- İmam evinde aş, ölü gözünde yaş çıkmaz.
- İşden artmaz, dişden artar.
- İyiliği et denize at, kul bilmezse Allah bilir.
- Kaba yel adama kar gibi, kara kor gibi gelir.
- Kadı kör, müftü kör, kendi işini kendin gör.
- Karalar kandan olur, sevisi candan olur.
- Kardeş kardeşi bıçaklar, döner kucaklar.
- Kazan kazana bakmış, senin altın benden kara demiş.
- Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
- Kel başa şimşir tarak.
- Kelden kel, körden kör doğmaz.
- Keller, sağırlar birbirini ağırlar.
- Keskin sirke küpüne zarar.
- Kırkından sonra azanı teneşir paklar.
- Kırkyılda bir çıracı olduk, ay akşamdan doğdu.
- Komşu komşunun ne oñduğunu, ne de öldüğünü ister.
- Kömürün iyisini, odunun kurusunu Marta sakla.
- Ocakta köttü var, herşeyin vakti var.
- Oynamayan gelin eteğim dar, yenim kısa dermiş.
- Ödünç yiyen kesesinden yer.
- Ölmüş eşşek kurttan korkmaz.
- Öz ağlamadan göz ağlamaz.
- Sabreden derviş muradına ermiş.
- Sarımsağı gelin etmişler, kırk yıl kokusu çıkmamış.
- Sırrını söyleme dostuna, o da söyler dostunun dostuna.
- Sofrada elini, mecliste dilini tut.
- Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.
- Feytanın büyüğü akşamüstü gelir.
- Tavşana kaç, tazıya tut derler.
- Tencerede pişir, kapağında ye.
- Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
- Tosbağı kabuğundan çıkmış, kabuğunu beğenmemiş.
- Unun varsa günün de vardır.
- Uyku geldi bedene, Allah razı olsun kalkıp gidene.
- Uyku uykunun damızlığıdır.
- Var yiğidin gencine, hergün hatırın incine.
- Var yiğidin kartına, çık bağrının tahtına.
- Yağmurlu havada tavuğa su veren çok olur.
- Yanmayacak ocağa, çıra kütüğü soksan da yanmaz.
- Yenni taşı yel kaldırır, ağır taşı eller kaldırır.
- Yeter yeter derdim, bugün hergünden beter.
- Zengin olacağına dengin olsun.
Kaynak: 20.08.2014 tarihinde AKÜ Afyonkarahisar Kütüğü kitabından alınmıştır.
Görüntülenme Sayısı :
16880
Eklenme Tarihi :
21 Ağustos 2014 Perşembe
Güncellenme Tarihi :
01 Aralık 2020 Salı