Çini Sanatı - Yalova
El Sanatları
Mimari eserlerin değerine değer katan çini sanatının Türkler tarafından ilk uygulandığı örneklerin Uygurlara kadar uzanan bir tarihi vardır. Türkler Müslüman olduktan sonra Karahanlılar, Gazneliler, Iran ve Anadolu Selçukları devirlerinde çini süslemeler çeşitli mimari eserlerde görülmektedir. Anadolu Selçukluları ve Osmanlı Mimarisinde çini dekoru mimarinin hem iç, hem de dış unsurları arasına girerek anıtsal bir sanat düzeyine yükselmiştir. Anadolu Selçukluları'nda çok çeşitli çini teknikleri kullanılmıştır. Bu tekniklerin en önemlileri sırlı tuğla, kabartma, mozaik, silip, lüster, minai ve sgrafito teknikleridir.
Osmanlı zamanında bu teknikler terk edilerek sıraltı tekniğine geçilmiş ve bu teknikle 16-17'nci yüzyıllarda çini sanatının en güzel örnekleri üretilmiştir. Bu devirde saray tarafından desteklenen İznik Çiniciliği malzeme, renk, desen ve fırça olarak erişilmez bir noktaya ulaşmıştır. Bu çinilerin en güzel örneklerini Rüstem Paşa Camii (1561), Sokullu Mehmet Paşa Camii (1571), Edirne Selimiye Camii (1575), Üsküdar Eski Valde Camii (1583), Takyeci İbrahim Ağa Camii (1592) ve Topkapı Sarayı'nın çeşitli bölümlerinde görebilmekteyiz. 17'nci yüzyılda Osmanlı Devleti'nin ekonomik yönden zayıflaması ve saray desteğinin azalması İznik çiniciliğinin bitişini hazırlamıştır.
Görüntülenme Sayısı :
11785
Eklenme Tarihi :
21 Şubat 2013 Perşembe
Güncellenme Tarihi :
30 Eylül 2020 Çarşamba