Çambaşı Kasabası’nın doğusunda 2000 metre yüksekliğinde Seyit Tepesi adıyla anılan bir yükselti vardır. Seyit Tepesi’nin kuzey-doğu yamacında bir kaynak suyu görülür. Etrafta hiçbir ağaç hatta orman gülü dahi bulunmayan, sanki Seyit Tepesi’nin böğründen fışkıran bu kaynak suyuna “Çoban Bağırtan Suyu” denir. Çambaşı’na çıkıp da piknik için bu suya gelmeyene çok az rastlanır. Rivayete göre, Çoban Bağırtan Suyu’nun şöyle bir efsanesi bulunmaktadır.
Bir yaz günü, sürüsünü Seyit Tepesi eteklerinde otlatan bir çoban, hastalanan koyunlarından birini keser ,etini kavurur. Kaynağın başında, bir yandan yağlı koyun etini yer, öte yandan da kaynağın soğuk suyundan içer. Fakat yağlı kavurma soğuk soğuk kaynak suyu ile birlikte yenilip içilince çobanın boğazında bir tıkanma meydana gelir ne yapsa nafile, çobanın nefesi kesilir. Böğürmeğe çalışan çoban, bir ara can havliyle bağırır ve olduğu yere yığılarak can verir. Çobanın acı feryadını uzaklardan duyanlar, kaynağın yanına geldiklerinde çobanın cesediyle karşılaşırlar. Zavallı çobanın ağzında donmuş et parçalarını görünce, boğularak can verdiğini anlarlar. O günden sonra bu suya.” Çoban Bağırtan Suyu” adı verilir.
Bir zamanlar Ordu Çarşısı'nda, Çoban Bağırtan suyunun soğukluğunu kendine reklam vasıtası yapan bir sebilci elindeki güğümüyle su satarak dolaşmakta. Çoban Bağırtan Suyu…Diiinen….Diiinen iç diye bağırarak müşteri toplamakta idi. Yine böyle bir gün,bağırarak çarşıyı dolaşırken, kendisiyle şaka yapmak isteyen biri bir bardak su ister .Aldığı bardağı ağzına götürerek, adeta dudaklarını ıslata ıslata içmeğe koyulur. Sebilci bardağını geri almak için ,bu müşterisinin yanında beklemeğe başlar. Fakat şakacı genç bunu anlamazlıktan gelir, mümkün olduğunca içme durumunu uzatmağa çalışır ve bardağı boşaltmaz. İşin uzamasına tahammül edemeyen sebilci, nihayet daha fazla dayanamaz ve 'Efendi suyu çabuk iç de bardağı alayım’ der. 'Sen deminden beri “Dinnen, dinnen iç” diye bağırmıyor muydun. İşte.ben de öyle yapıyorum dinlene dinlene içiyorum.' Müşterisinden bu karşılığı alan sebilci yapılan şakayı anlar ve o günden sonra o şekilde bağırmaktan vazgeçer.
Kaynak: Ordu Efsaneleri/Ordu Folklorundan Damlalar-Sıtkı ÇEBİ