­ GÜMÜŞHANE'DE KONUŞULAN DİLLER | Kültür Portalı

Gümüşhane'de Konuşulan Diller - Gümüşhane

El Sanatları

Gümüşhane yöresinde gruba özgü dil anlamında kullanılan ve gizli dil kapsamında yorumlanabilecek iletişim teknikleri şunlardır:

Islık Dili: Karadeniz Bölgesi'nde ıslık dili uzaktan uzağa anlaşmalarında kullanmaktadırlar. İçinden bir dere geçen vadinin iki yakası arasında, meyilli, kayalık, çalılık ve ulaşılması güç yerlerde, evleri birbirine uzak inşa edilmiş yerleşme sahalarında ıslıkla iletişim kurulmaktadır. Islık dilinin en yaygın kullanıldığı bölge Kürtün İlçesi ve köyleridir. Islıkla anlaşma bazı yerlerde kısmen görülmekte, bazı yerlerde ise küçük-büyük, kadın-erkek herkes tarafından başvurulan bir anlaşma aracı olmaktadır. Herkes tarafından kullanıldığı yerler arazi bakımından arızalı olan yerlerdir. Kısmen konuşulduğu köylerde daha çok çobanlara inhisar ettiği görülüyor. Bunu çobanların işleri gereği, uzaktan anlaşmak zorunda olmalarına bağlayabiliriz.

Kuş Dili: Kuşdilini kullanma amacı başkalarının anlamaması içindir. Bu dili kullananlar, konuştukları dile çeşitli sesler ekleyerek ya da sözcüklerin yapısını, şeklini değiştirerek kendi aralarında gizli bir şekilde anlaşmaya çalışırlar. Öğrenilmesi kolay kurallara dayanan kuşdili, genellikle ilk kez duyan çocuklarca zekâ oyunu olarak algılanır. İnsanların sözlü olarak konuştukları kuşdilinden başka, yazı dilini kullanarak, konuştukları kuşdili türleri de bulunmaktadır. Amaç başkalarının anlamaması için kendi aralarında şifreli konuşmaktır. Rus İşgalinde ve Milli Mücadele döneminde bölge insanının savaş ve direnişinde, haberleşmesinde gizli iletişim aracı olarak kuşdilini kullandığına dair kayıtlar vardır. Kelimenin hecelerine karga sesine benzetilerek g’li heceler eklenmesiyle yapılan konuşma için ise ‘karga dili’ veya ‘kargaca’ denmektedir. Gümüşhane yöresinde bunlara ilaveten “ku” hecelerinin eklenmesiyle oluşturulan bir de  “keklik dili” adlandırılmasına rastlanmıştır. Kuş dili en çok kullanılan şekliyle konuştuklarını etraflarındakilerden saklamak isteyenlerin ca, ce, cı, ci, co, cö, cu, cü; ga, ge, gı, gi, go, gö, gu, gü; fa, fe, fı, fi, fo, fö, fu, fü; va, ve, vı, vi, vo, vö, vu, vü; ba, be, bı, bi, bo, bö, bu, bü; ya, ye, yı, yi, yo, yö, yu, yü; pça, pçe, pçı, pçi, pço, pçö, pçu, pçü; ska, ske, skı, ski, sko, skö, sku, skü; htabata, htebete, htıbıtı, htibiti, htoboto, htöbötö, htubutu, htübütü; sra, sre, srı, sri, sro, srö, sru, srü; sta, ste, stı, sti, sto, stö, stu, stü hecelerinin kalınlık incelik ve düzlük yuvarlaklık uyumuna uyularak, kelimeyi oluşturan açık hecelerin sonuna ve kapalı hecelerin açık duruma getirilerek içine eklenmesi suretiyle konuşulur. Örneğin “Ben seni seviyorum.” cümlesi kuşdiliyle şu şekillerde söylenir:

  • c’li hecelerle: Becen sece-nici sece-vici-yoco-rucum.
  • g’li hecelerle: Begen sege-nigi sege-vigi-yogo-rugum.
  • f’li hecelerle: Befen sefe-nifi sefe-vifi-yofo-rufum.
  • v’li hecelerle: Beven seve-nivi seve-vivi-yovo-ruvum.
  • b’li hecelerle: Beben sebenibi sebevibiyoborubum.
  • y’li hecelerle: Beyen seye-niyi seye-viyi-yoyo-ruyum.
  • pça’lı hecelerle: Bepçen sepçenipçi sepçevipçiyopçorupçum.
  • ska’lı hecelerle: Besken seskeniski seskeviskiyoskoruskum.
  • sra’lı hecelerle: Besren sesrenisri sesrevisriyosrorusrum.
  • sta’lı hecelerle: Besten sestenisti sestevistiyostorustum.

Elekçi Dili: Anadolu’nun Kuzey-Doğu kısmında yer alan Artvin, Kars, Erzurum, Bayburt ve Gümüşhane illerinde 100-150 aileden oluştuğu tahmin edilen göçebe ailelerde vardır. Çadır hayatı yaşayan bu göçebe aileler, belli başlı zanaatlarla uğraşırlar. Bu göçebeler ağaçtan yaptıkları ev eşyalarını çarşı pazarda satarak veya yiyecekle değiştirerek geçimlerini sağlarlar. Bu göçebeler kendi aralarında farklı bir kullanmaktadırlar. Bu göçebeler, arazi, orman gibi devlete veya şahıslara ait mülklerin izinli veya izinsiz kullanılmasını kolaylaştırmak ve meslek sırlarını saklamak için böyle bir dil geliştirmişlerdir. Elekçi dili yaşayan veya artık kullanılmayan bir dilin devamı değildir. Türkçe kelimeler belli ses değişikliklerine uğratılarak kullanılır. Morfoloji ve söz dizimi Türkçeyle aynıdır. Yörede geçmişte kullanılmış dillerden kelime kalıntıları da taşıyan bu dil artık “poşa” adıyla anılan bu göçmenlerin yerleşik hayata geçmeleriyle tarihe karışmıştır.

Kalaycı Dili: Gümüşhane yöresinde bir gizli dil kullandıklarına şahit olunan meslek erbabı içerisinde birinci sırada kalaycılar yer alırlar. ''Kalaycı esnafı eskiden, mesleklerini icra etmek için çevre il ve ilçelere gitmekteydiler. Kalaycılar bu dili kullanmalarının en başta gelen sebebi olarak gurbette çalışmalarını ifade etmektedirler. Bunu yanı sıra müşterilerin yanında ticari konuları açıkça konuşmaktan kaçınma; kazanılan paranın emniyetli olarak saklanabilmesi ve miktarının anlaşılmaması; kalaycıların kendi aralarında kullandıkları birtakım küfür sayılabilecek söz ve deyimlerin, yabancı bir çevredeki müşteri tarafından anlaşılmasının, onların, mesleki saygınlıklarına gölge düşüreceği endişesi gibi sebeplerde sayılabilir. Kalaycı dili daha çok kalaycıların ve bakırcı esnafının konuştuğu bir dil olmakla birlikte, zamanla gezgin olarak kalaycılıkla uğraşan kişilerin yerleşik hayata geçmesiyle yavaş yavaş unutulmaya, hatta varlığını tamamen kaybetmeye yüz tutmuştur. Sadece ticaret yaparken kendi aralarında anlaşmak için oluşturdukları birkaç yüz kelimeyi geçmeyen bir dildir. Bölgede artık kullanılmayan bu dilin Rumcadan ödünçlenmiş kelimelerle, tersyüz edilmiş Türkçe kelimelerin karmasından oluştuğu anlaşılmaktadır. Söz dizimi ve ek sistemi Türkçedir. “alıbos abanında afısla” örnek cümlesinde “nın”, “da” ve “la” ekleri Türkçedir. Cümle “adam yakınında dikkatli konuş” anlamındadır.

Çepni Dili: Anadolu’nun Türkleşmesinde ve bir Türk yurdu haline gelmesinde en önemli rolü oynamış Oğuz boylardan biri de Çepniler'dir. Kaynaklara göre Çepni Türkleri, önce Türkistan'dan İran'a ve buradan da Anadolu'ya göç etmişlerdir. Selçuklu devleti hükümdarları tarafından Batı Karadeniz'e iskân edilen Çepniler, Karadeniz'in doğusuna yayılarak Karadeniz kıyılarının tamamen Türkleşmesini sağlamışlardır. Çepniler Karadeniz’e gelen ilk Türkmen boylarıdır. Karadeniz sahillerinin Rize'den Sinop'a kadar uzanan kıyılar halkının büyük ekseriyeti Çepni Türkleri'ndendir. Gizli dillerle ilgili ilk derlemeleri yapan ve bunları yayınlamış olan Ahmet Caferoğlu, Çepnilerin de gizli bir dile sahip olduklarını söyleyerek Batı Anadolu’daki bazı Çepni gruplarının dillerinden örnekler sunmaktadır. Ancak Batı Anadolu’daki “Alevi” Çepnilerde rastlanılan gizli dil kullanımının Karadeniz Bölgesinde de var olduğuna dair bir kayıt yoktur. Yöre Çepnileri eğer geçmişte gizli bir dil kullandılarsa da bu dil bugün unutulmuştur.

 

Görüntülenme Sayısı : 3719    Eklenme Tarihi : 11 Ağustos 2020 Salı    Güncellenme Tarihi : 12 Ağustos 2020 Çarşamba