Bu sınıfın en dikkate değer giysisini üç etek entariler oluşturur. Bu giysi türü, ilmiye sınıfı kadar esnaf giyiminin de ana unsurunu oluşturur. Bu entariler genellikle şetari, altıparmak veya Osmaniye topu gibi yollu kumaşlardan yapılırdı. Bu giysiler önü baştanbaşa açık, yanlarının birer karış yeri yırtmaçlı, uzun kollu ve haydari yakalı, önünün bele kadar kısmı ile kol yerleri kaytan süslü olur ve belinin yanında küçük bir bağla bağlanmak suretiyle iki önü birbiri üstüne kavuşurdu. Bu üç etek entariler hocalar tarafından yaklaşık olarak II Abdülhamit devrinin ilk yarısına kadar gayet uzun ve bol şalvarlar ve pamuklu iç işlikleri ile giyildi. Onların üzerine bele ince tarzda (esnaf ve efelerinkinden ince) ipek Trablus Kuşağı sarılırdı. Sırta ise mevsim ve duruma göre ya pamuklu hırka veya Mekke hırkası, sokakta lata, camide ise cüppe giyilirdi. Üç etek entariler terk edildikten sonra, ilmiye sınıfı tarafından pantolona çok benzeyen, ancak üst kısmı pantolondan biraz daha bol olan elifiye şalvarlar giyilmiştir.

Biraz zengince olan kişiler bu giysinin üzerine Şam toplarından, zengin olmayanlar yollu pazen veya ketenden parmak yakalı, önden düğmeli, uzun bilezikli ve kollu bir işlik giyer, bele beyaz tiftik veya Gürün Şalı'ndan bir kuşak sarar, üzerine çuha veya kumaştan bir yelek giyerlerdi.