Bursa da düğün gelenekleri günümüzde de devam ettirilmeye çalışılmaktadır. Kızla oğlan birbirlerini görüp beğenmişse, oğlan tarafı kızın evine belirlenen bir tarihte giderek kızı “Allah'ın emri peygamberin kavliyle” isterler. Kız istemeye bir paket çay, şeker, ekmek götürülür kızı verirlerse çay demlenir, evde olan yemeklerden sofra kurulur, kahve içilir. Kızı vermezlerse getirdikleri malzemeleri kız tarafı oğlan tarafına geri gönderir.
Kızı verdikten sonra söz kesmeye giderken oğlan ile birlikte bir avuç buğday, çörek otu, şeker, yüzük yazmanın uçlarına bağlanır, kız evine gidince evin büyüğüne teslim edilir. Ekmek hamuru ile fırında simit şeklinde halka yapılır yada köy ekmeğinin üzeri susam, çörekotu ile süslenir, çikolata ile birlikte büyük bir beze bağlanır (çıkı yapılır) oğlan tarafı kız evine götürür.
Kız tarafı kızı verirse belirlenen bir tarihte erkek tarafı nişan bohçasını kız tarafına gönderir. Nişan bohçasını bir erkek başının üzerinde taşıyarak kızın evine götürür. Kızın evinde lokum ve pasta ikram edilerek eğlence düzenlenir. Eğlencenin ilerleyen saatlerinde kurdeleye bağlı olan yüzükler takılarak bir aile büyüğü tarafından kesilir. Nişan gecesi düğün tarihi tespit edilerek düğün için plan yapılır. Düğün tarihi yaklaşınca kızın çeyizlerinin son hazırlıkları yapılır.
Düğünün olacağı haftanın son çarşambası gelinin çeyizleri bir arabaya yüklenerek yeni evlerine gönderilir. Oğlan evine giden çeyizler kızın arkadaşları ve akraba kızları tarafından serilir. Çeyiz sandığı eve girerken veya çeyiz sandığı açılırken kız tarafından birisi sandığın üzerine oturur bahşiş almadan da kalkmaz. Çeyizler düğün olduktan on beş gün sonra kaldırılır.
Düğünden önce yapılan en önemli etkinliklerden biri de gelin hamamıdır. Günümüzde yaygın olmayan bu gelenek kısmen de olsa sürdürülmektedir. Gelin hamamı düğünden önceki Cuma günü yapılır. Bunun için erkek tarafı bir hamamı kiralar, iki tarafın kadınları hamamda hem yıkanır hem de eğlenirler. Nişan ve düğünlere komşu ve akrabaların davet edilmesine “okumak “denir. Davetiye basılmışsa dağıtılır, yaşlı ya da ağırlığı olan davetlilere, davetiye ile birlikte havlu veya kumaş mendil verilir. Davetiyenin olmadığı dönemlerde “okuyucu” adı verilen kişilere havlu veya mendil verilerek sözlü olarak bu kişilerin düğüne davet edilmesi sağlanır.
Düğün yemeği hazırlıkları düğünden bir hafta önce başlar, düğün yemeklerini pişirirken kullanılacak odunlar damadın sağdıçları, komşu ve arkadaşları tarafından ormandan getirilir. Yarış şeklinde yapılan “odun getirme” de odunu ilk getiren kişiye düğün evi hediye verir. Odunlar ateş için hazırlanır, bir kısmı damat evine bir kısmı da kız evine verilir.
Düğünler genellikle Cuma günü davul çalmaya başladıktan sonra resmi olarak başlatılır, düğün evinde veya köy odasında “danışık“ yapılır. Sadece erkeklerin katılabildiği delikanlı yapılanmasına her yıl “delikanlı başı" seçilir. Delikanlı başı yıl boyunca yapılan düğün vb. etkinliklerde aktif rol oynar. Özellikle düğünün organizasyonu idaresi, sosyal yardımlaşmanın sağlanması delikanlılar tarafından sağlanır. Danışık toplantılarında düğün sahibi tarafından hazırlanan yemeklerle sofralar kurulur.
Kına gecesi kızın evinde düğünden bir gün önce yapılır. Kına gecesi için erkek evi kız evine kına ve çerez gönderir. Kına ve çerezler küçük poşetlere konarak gelen konuklara ikram edilir. Geline “kınalık” adı verilen renkli bir elbise giydirilir. Saçına duvak takılır. Kadınlardan bakır veya darbuka çalmayı bilenler çalıp söyleyerek eğlenceyi başlatırlar. Herkes gelin adayıyla karşılıklı oynar, bu sırada geline para takılır. Sıra kına yakmaya gelince gelin adayı renkli saten kumaş pijama veya sabahlığını giyer, abdest alır, başına bir kırmızı yemeni örter, hazırlanan kınanın üzerine mum dikilir, gelinin eline kaynana altın sıkıştırarak kınayı yakarlar, bu sırada ağlatma havası adı verilen türküler söylenir:
- "Gelin mi oldun gelin mi oldun evvel bizim idin a güzel Şimdi emlin mi oldun a güzel. Oğlan anası oğlan anası Elinde mumlar yanası Oldun gelin kaynanası Şen evimiz şen kal... Kız anası kız anası Kızınız bu gece misafir size Yarınki gece eller evinde Ağlar anam ağlar. Sorun niçen ağlan Yavrusundan ayrılıyor Onun için ağlar. Ak evlerim kızsız kaldı Ak bakırlarım susuz kaldı Ağlar anam ağlar..."
Düğün günü erkek tarafı düğün alayıyla kızı almaya gelir. Evin önünde davullar çalarak gelen konuklar eğlenir. Süslenmiş olarak gelen gelin arabasından oğlanın annesi ile gelinin evinden “yenge” oturur. Gelin evden çıkarken kızın beline babası veya erkek kardeşi kırmızı bir kurdele takar. Gelin evinden çıkarken kızın arkadaşları veya akrabaları kapıları kapatır, aldıkları bahşiş karşılığında kapıyı açarlar. Başında bayrak bulunan gelin alayı oğlan evine varınca arabadan en son gelin iner. Eve girerken başına pirinç, şeker, para atarak yeni evine bolluk bereket ve şeker gibi tatlı bir yaşam geçirmeleri dilenir. Eve girmeden önce kayınpeder geline hediye olarak takı takar. Gelin eve girince konuklara kızın çeyizinden çorap, yazma vb. eşyalar hediye edilir. Damat evinde akşam yemeğinde geline tatlı yedirerek gelinin tatlı dilli olması dilenir.
Kız tarafı erkek evinden ”tavuk alma“ yapar. Tavuk alma içi gelinin arkadaşları ve akrabaları bir araya toplanarak türküler söyleyip oğlanın evine gelirler, bu arada oğlan evinde tavuk pişirilerek bir tepsiye konur, hazırlanır, yanına bir tepsi baklava konur. Dışarıdakilerden birisi oğlan evine girerek tavuğu ve baklavayı alır. Türkülerle oğlan evine teşekkür edilir, kendi aralarında yaptıkları oyunlarla başka bir yere giden gençler tavuğu ve baklavayı yerler. Gelinle damat yalnız kalmadan önce birlikte yemeleri için damat sofrası hazırlanır, içine çerez, baklava, bir bütün tavuk meyve vb. yiyecekler konarak gelinin odasına bırakılır. Gelin bu tavuğun bacağını ayırırsa evde kendi sözünün geçeceği mesajını vermiş olur. Damadı gelin odasına arkadaşları sırtını yumruklayarak sokarlar. Gelin odasında damat geline yüz görümlüğü takar, gelin duvağını açar. Düğünden bir gün sonra “paça günü” yapılır. Gelin ve damat evin büyüklerinin elini öper, hep birlikte kahvaltı edilir. Gelin kaynanasının aldığı kıyafetlerden giyer, gelinin arkadaşları ve komşular gelir sofralar kurulur, gelin ile kayınvalide oynarlar, oynarken ellerindeki pirinci konuklarına atarlar.
Kaynak: ATAR, Z. (2011, 10 Eylül) Keles halk Kültürü konulu alan araştırması. Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Halk Kültürü Arşivi.