­ GEYİK KOŞAN DEDE | Kültür Portalı

Geyik Koşan Dede - Ordu

Efsaneler

Akkuş’un Çaldere köyünde bir dede yaşarmış. Bu Dede geceleri yatmayıp çalışırmış. Karısı ve komşuları sabah katlıklarında Geyik Koşan Dede’nin tarlalarının sürülmüş, bahçelerinin temizlenmiş olduğunu görürlermiş. Geyik Koşan Dede, karısına her akşam yatmadan önce, gece kendisine bakmaması için tembihte bulunurmuş. Meğer Geyik koşan Dede’nin boynuzları altından olan iki geyiği varmış. Bunlar her gece Allah tarafından Dede’ye gönderilirmiş. Kadın tarafından geyikler görülünce hikmeti kaybolurmuş. Karısına sıkı sıkı tembih edişi de bu sebeptenmiş. Karısı bir gece bakar ki kocası yine yanında yok. Merak eder, kalkar aramaya, başlar. Evde olmadığını anlayınca dışarı çıkar. Bakar ki kocası boynuzları altından olan iki geyikle tarlaları sürüyor. Her taraf bereket dolu. Kadın baktığı için hemen işin hikmeti kaybolur, geyikler oradan hızla uzaklaşır. Geyik koşan Dede, karısının kendisini seyrettiğini fark eder;” İki gözün önüne aksın garı.” der. Eve gelip bakar ki karısı kör olmuş. Allah’a dua eder, karısının gözlerini sıvazlar, geri yerine getirir. Geyik koşan Dede, aynı zamanda demircidir. Demiri de dizinde dövermiş. Yani örsü dizinde bağlıymış. Öldüğü zaman örsünü ve çekicini mezara koymuşlar. Son zamanlarda demirciler mezarını kazmışlar. Geyik Koşan Dede küsüp mezardan kaçmış. Bazı dini bütün kişilerin rüyasına girip onlara; ”Mezarımı, kırklayın, yerime yatmak istiyorum.” der. Görülen bu rüya üzerine mezar kırklanır. Geyik Koşan Dede, bir gece ışık saçarak gökyüzünden iner ve mezarına girer. Mezarı, Çaldere Köyü Camisinin yaklaşık beş yüz metre yukarısındadır. Her türlü derde deva aramak için kabri ziyaret edilir. Özellikle kaşınan ve çok ağlayan çocuklara çok tesirli olduğu, mezarın üzerinden alınan bir avuç toprak yıkanma suyuna katıldığında çocukların hemen şifa bulduğu söylenmektedir.

Kaynak: 81 İlde Kültür ve Şehir/ Ordu Kitabı

Görüntülenme Sayısı : 3976    Eklenme Tarihi : 17 Temmuz 2013 Çarşamba    Güncellenme Tarihi : 07 Aralık 2022 Çarşamba