Arap Oyunu - 2 - Amasya
Oyun
Düğünlerde Cumartesi gecesi (gelinin yeni evine gideceği gün) oynanan bir oyundur. Oyuncular; yaşlı bir dede, ebe (eşi), bir Arap (oğulları) ve oyunu oynamak isteyen en az üç veya beş kızdan oluşur. Oyuncuların hepsi de erkektir. Dede, sakal olarak koyun postunu bir ip yardımı ile çenesine tutturur. Dedenin sırtı kambur görünümü vermek için yastık konulur. Bele iple tutturulmuş bir kasnak ya da kalbur bağlanır. Elinde de baston bulunmaktadır. Ebe (eşi) ve kızları kadın kılığına girerek etek, buluz giyerler. Sadece gözleri görülecek şekilde başlarına yazma sararlar. Ebe kızlardan farklı olarak sırtına kambur görünümü vermek için yastık koyar. Onun da elinde bir baston ya da o niyetle kullanılacak bir değnek vardır. Oğulları rolündeki Arap’ın yüzüne ocaktan is alınarak sürülür. Oyuncular yanlarına da bir eşek alırlar. (Yada iki kişi arka arkaya durur. Öndeki eğilir. Arkadaki de onun üstüne “eğilerek kafasını sırtına koyarak yatar. Bunların üstüne çul, (kilim) konulur. Böylece eşek görünümü vermeye çalışılır.)
Dede, Ebe ve Arap önde (Arap’ın yanında eşek) arkada da kızlar tanımadıkları bir köye gelmiş gibi etrafına meraklı ve ürkek bakışlarla bakarlar. Bu esnada köyde düğün olmaktadır. Dede “Bu köyün ağası kim?” diye bağırır. Düğün sahibi ya da damada sağdıçlık yapan “yiğitbaşı” dedenin karşısına çıkarak “Benim, buyurun ne istiyorsunuz?” der. Dede; “Biz uzak yoldan geldik. Kasnak, kalbur, elek yaparız, kap-kacak kalaylarız. Köyünüzün ihtiyacı varsa, sizinkini de görelim. Ama kalacak yerimiz yok, bize yer verin.” der. Köy ağası ya da yiğitbaşı elindeki değnekle yere bir daire çizer ve “Burası sizin yeriniz. Burada kalabilirsiniz” der. İhtiyar şöyle bir etrafa bakar. Düğün yeri olduğu için kızlarına bakan erkeklerden korumak amacıyla onlara “Sakın yanımdan ayrılmayın” der. Arap’ı yanına çağırarak kız kardeşlerine göz kulak olması için tembih eder. Onlar böyle oynarlarken kızlar ortadan kaybolur. Dede hemen Arap’ı çağırır. “ Hani kardeşlerine sahip çıkacaktın, hiç biri yok neredeler?” diye sorar. Arap sesini çıkartmaz. Dede “Eğer isimleri ile çağırdığında gelirlerse bunlar benim kızlarım, eğer gelmezlerse benim değil.” der ve Arap’a “Şimdi Ayşe diye bağır.” der. Arap “Ayşe Ayşe...” diye bağırır. Kimse çıkmaz. Dede “Şimdi de köpek gibi havla.” der. Yine kimse çıkmaz. Bu sefer “Eşek gibi anır.” der. Arap eşek gibi anırmaya başlar. Bu sefer kızlardan bir tanesi gelir. İhtiyar “Demek ki bu çocuk benden değilmiş” deyip Ebenin kolunu tutarak ona bastonuyla vurmaya başlar. Ahlaksızlıkla suçlar ve “Beni nasıl aldattın?” diye eşini döver. Dedenin kızları teker teker at, eşek, köpek, tavuk vb. hayvanların çıkardıkları sesler taklit edildiğinde ortaya çıkarlar. Kendinden olmadığı anlaşılan kızlar ortaya çıktıkça ebe ve ortaya çıkan kızları, dededen dayak yerler. Kızlar bir taraftan sopanın kendilerine gelmemesi için sağa-sola kaçışırken, bir taraftan da annelerini dayaktan kurtarmak için korumaya çalışırlar. En son gelen kız, kendi adı söylendiğinde ortaya çıkar. Dede kızına “Demek sen benim gerçek kızımsın.” der ve ona sarılır. Omzuna elini koyarak “Gel gidelim buradan” der ve eşeği de alarak diğerlerini köyde bırakıp yola koyulurlar. Kadın kılığına girmiş erkeklerin bu görüntüleri izleyenleri çok eğlendirir. Köydeki ihtiyarlar bu orta oyununu babalarından öğrendiklerini söylüyorlar.
Görüntülenme Sayısı :
5988
Eklenme Tarihi :
02 Şubat 2013 Cumartesi
Güncellenme Tarihi :
22 Kasım 2021 Pazartesi