Yörede, eskiden üç etek, şalvar, taş dondu, çetali giyen genç kızlar günümüzde; günlük işlerde kolay ve rahatlığı bakımından şalvar, buluz, etek ve gömlek gibi giyecekleri giyerler. Giyilen elbiselerin rengi yöreler arasında pek fark etmez. İslâmî bilgi ve şuuru fazla olan genç kızların üzerinde değişik renkte pardösülerin giyildiği ve çarşaf kullananların olduğu görülür. Genç kızların baş örtüsü olarak kullandığı yazma daha çok açık ve beyaz renktedir. Bu yazmaların kenarları oyalıdır.
Genç erkekler ise önceden şalvar, İngiliz pantolonu, yakasız mintan, cepken, ceket, kasket ve ayaklarına da çarık veya lastik ayakkabı giyerlerdi. Bugün ise genç delikanlılar, daha çok kot veya kadife pantolon, gömlek, kazak, spor veya kösele ayakkabıyı tercih etmektedir.
Bekâr ile evli olanı birbirinden ayırt eden tek şey alyanstır. Yörede gümüş yüzük kullanmak yaygındır.
Giysilerin renkleri ve kumaşların kalınlıkları mevsimlere göre değişir. Kışın koyu renkler ve kalın kumaşlar tercih edilir. Gençlerin giysilerinin büyük bir kısmı satın alınır. Şalvar ise evde dikilir. Gece giysisi olarak pijama, gecelik veya her iki cins için de kadife vb. kumaşlardan eşofman tercih edilir.
Şarkikaraağaç İlçesi’nde nişanlı kızların kına ve gelin giysileri halen canlılığını devam ettirmektedir. Bölgede nişanlanmış, henüz kınası yakılmamış kızlar "Morlu Takım" giyerler. Morlu takımda, mor çizgili üç etek entari giyilir. Entarinin ön etekleri yanlarda ve arkada toplanır. Altına kadife veya pazenden çatal don/şalvar giyilir. Kadife genelde zenginlik ifadesidir. İç giyim olarak işlemeli göynek, onun üzerine de içlik giyilir. Üstüne siyah kadifeden, içi kırmızı renkli keten veya pamuklu kumaştan astarlı "mintan/salta" giyilir. Siyah kadife mintanın önü, arkası, kol üstleri simetrik olarak sim, kordonet ve ibrişimle işlenmiştir. Alttan giyilmiş olan morlu entarinin kol ağızları, siyah mintan üzerine, dışa doğru kıvrılarak mor rengin görülmesi sağlanır. Morlu takımda, başa yemeni örtülür. Etekleri toplanan üç etek entarinin önüne yine mor renkli, enine, geniş çubuklu peştemal (bir tür önlük), bele gelen kısmına arasından uçkur geçirilerek bağlanır.
Gelin kıza gelin hamamında içe göynek ve çatal don/şalvar giydirilir. Ancak göyneğin etekleri şalvarın içine konur. Göynek üzerine sarı beyaz simle işlemeli işlik giyilir. Bu giyimde de en üstte siyah kadifeden üzeri sim işlemeli, içi kırmızı astarlı, kollu, bölgede "Mintan" denilen "Salta" giyilir. Morlu giyimde kol ağzından mor renk görülürken, kınalı kız giysisinde mintanın kolları kıvrılarak içteki kırmızı renk gösterilir. Şalvarın üzerine püsküllü koca kuşak dolanır. Bunun üzerine uçkur bağlanarak hem kuşağın düşmesi engellenir ve hem de bir süs olur. Kınalı kız giyiminde ayrıca iki çevre kullanılır. Bunlardan kenarları pullu, oyalı, biraz büyükçe olanı üçgen şeklinde katlanarak omuza alınır. Diğeri ise boyuna bağlanır. Bu çevreler kızın kınalı olduğunu belirtmek içindir. Saçına kına yakılan kızın başına oğlan evi para basar. Yıkandıktan sonra başı tülbentle sıkıca bağlanır. Üzerine altın çekisi bağlanır. Onun üzerine "Taka"da kullanılacak olan renkli, çubuklu ipek poşu bağlanır. Uçlar arkada serbest bırakılır. Yüze ipekli, pulu örtü örtülür. Bu, gelin kıza uygulanan bir törendir. "Taka", bir gelin giysisi olmakla beraber oğlan evinden gelin alıcı olarak gelenler, yeni evli (30-35 yaşlarında) kadınlar ve gelinin arkadaşları kızlar da giyebilir.
Bölgede taka saten gibi ipekten veya kadifeden yapılmış önden açık düz bir elbisedir. Taka giysisinin içine beyaz ketenden, elde işlemeli, oyalı gömlek, pazen ya da kadifeden yapılmış şalvar giyilir. Gömleğin üzerine içlik, en üste ise kırmızı renkli ipek saten, içi astarlı dış (gelin) giysisi; taka, giyilir. Giysinin düz durması için bele etrafı püsküllü koca kumaş sarılır. Onun üzerine de işlemeli uçkur bağlanır.
Taka giysisi ile giyilen gelin başlığında bütün bölgelerimizde olduğu gibi önce başa çuhadan yapılmış fes giyilir, buradaki fes ayrı bir özellik gösterir. Fesin üzerinde gümüş bir tepelik ile bunun kenarına tutturulmuş, bölgede "Koza" denilen yine gümüşten yapılmış küçük bir silindir vardır. Bu koza içine saça benzetmek amacıyla yün, orlon veya kordonetten yapılmış olan siyah renkli, sağlık, uç kısmından yerleştirilerek tutturulmuştur. Bu bir yerde at kuyruğunu andırır. Fesin üzerine çeki, öteki adı ile "başaltını" bağlanır. Başaltını kıza oğlan evinden gönderilmiş, ekonomik duruma göre sık sık, balık pulu gibi dikilmiş bir kaç sıra altın dizisidir. Bu başaltını üzerine renkli çubuklu, kınalı kız giyiminde olduğu gibi ince bir kumaştan örtü bağlanır, uçları arkadan sarkıtılır. Bu ipek örtüye "krep" veya "poşu" denir. Bu çubuklu poşu ile birlikte çeşitli renklerde örtüler bağlanır. İpek poşu ve çeşitli renklerdeki örtüler üzerine altın çekisinin "başaltını" üst kısmına, "boncuk çekisi" bağlanır. Boncuk çekisi, ekonomik duruma göre inci ya da beyaz mavi boncuklardan örülmüştür. Yan taraflarına zincir sarkıtlar tutturulmuş, uçlarına altınlar dizilmiştir. Başaltının üst kısmına yerleştirilen bu boncuk çekisinin üzerine yine gümüşten yapılan uçlarında altınlar bulunan baş askısı konur. Baş askısı ile baş süslemesi tamamlanır. Bunların hepsinin üzerine pullarla süslü ipekli al duvak örtülür.
Kaynak: Isparta Kültür ve Turizm Envanteri (A. Kılıç, Koord.). (2011). Isparta: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.