20. yüzyıl başlarına kada, Karaman’daki düğünlerin bir çok yere nisbetle çok üstünlüğü, debdebesi ve şatafatı vardı. Karaman düğünleri; evlenecek olan delikanlının ailesinin ekonomik durumu ve sosyal hayatı ve mensup olduğu sınıfa göre değişirdi. Bir bilim adamı ve hoca sınıfına mensup bir ailenin oğlunun düğünü ile bir tarikat ehli, şeyh veya dervişin, bir şehir zengininin, esnaf tabakasından olan bir ailenin oğlunun düğünü için yapılan törenler hep ayrı ayrı idi. Genel olarak, oğlunun mürüvvetini görecek olan, baba ve anaların cömertlik damarı şahlanmış olurdu. Her baba, oğlun mürüvveti için bir düzen kurup, bir tören hazırlamak özentisindedir.
Varlıklı aile düğününde düğünün on gün öncesinden, ahçılar, işçiler angaje edilmiş olurdu. Koyunlar kesilir, baklavalar hazırlanırdı. Kazanlarda çeşitli yemekler pişirilmeye başlanırdı. Eş, dost sırası ile akşam yemeğine davet edilirdi. Her akşam dört-beş sofralık misafir ağırlamak suretiyle, dört-beş akşam ziyafet devam ederdi. Bu ziyafete, gelin kız tarafının erkekleri ve yakın akrabaları da davet olunurdu. Gelin alma günü, genel olarak Perşembe günüdür. Çarşambayı perşembeye bağlayan gece dahil, her akşam, damat evinin hariciye dairesinde, hariciye dairesi yoksa, bir komşu evinde tebrikler kabul olunur. Bunun adına mubareke denilir. Misafirlere, bol sigara ve kahve ikram olunur, kahve pişirmek için de bir kahveci tutularak, sahanlıkta hazırlanan mangal başına oturtulurdu. Bu evin sokak kapısı önünde, meşale denilen çıralık, petrol ile yoğrulmuş mangal külü, çamur toprakları ya da çam odunları yakılmak suretiyle, sokak aydınlatılırdı. Aynı zamanda, davulcu da her akşam, düğün evinin kapısı önünde davul çalardı. Misafir kabul olunan evde iki oda ayrılır, birine yaşlılar, birisi de gençler alınırlardı. Çok kere gençler için bir komşu evi hazırlanırdı.
DAMAT EVİ TARAFINDAN GECE EĞLENCELERİ: Damat tarafı ailesinin sosyal hayatı ve mali durumuna göre, mesela, zengin bir tüccar veya ziraatçi olan bir ailenin oğlunun düğününde, akşamları mübarekeye gelen yaşlılar, ayrı bir evde sohbet ederlerken, gençlerde ayrı bir evde eğlenirlerdi. Bu eğlenceler sabaha kadar sürerdi. Düğün sahibi, hocadan, müderristen, tarikat ehli bir şeyh ya da derviş ise, bunların düğünlerinde, içki, saz ve çengi eğlenceleri bulunmazdı. Dervişler, Yunus’tan, Eşrefoğlun’dan, Kuddusi’den ve Bektaşi babalarından ilahiler ve na’tler söylemek suretiyle düğün akşamlarını ihya ederlerdi. Bununla beraber, düğün sahibi hoca ise, bir medresenin bahçesinde, dervişlerden ise, bir tekkenin bahçesinde, bir bahçenin değişik yerlerine meşaleler yakılmak suretiyle, medrese talebelerinin, her gece, Türk’ün zengin folkloründen çeşitli oyunlar ve eğlenceler yaparlardı.
KIZ TARAFI EĞLENCELERİ: Kız evi tarafından da, kız babası bir komşu evinde hazırlık kurarak oturur, burada tebrikleri kabul ederken; esas gelin evinde, iki tefci kadın, kadınlar arasında tef çalar, türkü söyler, gecenin karşısında türkünün ritmine göre oynardı. Bu oyuncu kadınlar, ekseriya, güveyi eğlencelerinde rakı dağıtıp, göbek atan kadınlardır. Bu arada, genç kızlar, taze kadınlar isteyerek veya istemiyerek ortaya kaldırılarak oynatılırdı. Gelin olacak kız da bir naz ile ortaya çekilerek oynamaktan nasibini alırdı. Oğlan evi kadınları da mübareke için kız evine geldiklerinde, damat anası oynadığı takdirde, o yılın bereketli olacağı inancıyla ortaya çekilerek kız anası ile birlikte karşılıklı olarak oynatılırdı. Karaman’da ki bu kadın eğlencelerinde başka yerde olduğu gibi, bahçe ya da büyücek bir avluda kadınlı erkeli toplanıp, hep bir arada çalıp oynamak suretiyle birbirine karışmak adeti de yoktur.
Kaynak: http://www.karamankulturturizm.gov.tr adresinden, 23 Mart 2013 tarihinde alınmıştır. Kaynak: Karaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2005)Karaman Tarihi ve Kültürü 7(7),1-118 Kaynak : Uysal, A. Alodalı, N.Demirci,M.(Ed) (1992) Dün ve Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya Arı Ofset Matbaacılık KONYA