­ ZONGULDAK ÖLÜM GELENEKLERİ | Kültür Portalı

Zonguldak Ölüm Gelenekleri - Zonguldak

Gelenekler-Görenekler

Baykuşun ötmesi, köpeğin havlaması ölüme yorulur. Bir kişi öldüğü zaman, hasta, yaşlı kimsenin ölümü yaklaştığı zaman imam ya da Kur’an okuyabilen bir kişi çağrılır. Bu kişi ölecek kişinin yanında ya da ona yakın odada devamlı Kur’an okur. Kelime-i Şahadet getirir. Ölecek kişinin de Kelime-i Şahadet getirmesi istenir. Bu arada kefen, sabun, gülsuyu, çarşaf alınır. Kişi öldüğü anda cesedin karnı şişmesin diye karnının üstüne bıçak konur. Gözleri açıksa peşinden birini götürecek diye ölü sahipleri kadınlara kibrit ve havlu dağıtırlar. Ölen kişinin çenesi düşmesin diye çenesi başının üzerinden bezle bağlanır. Sırt üstü yatırılır, elleri göbek üzerinden namaz kılacak şekilde bağlanır. Gözleri açıksa kapatılır. Cenaze erkekse erkekler, kadınsa kadınlar tarafından yıkanır. Bundan sonra kefenlenir. Ölünün özel eşyaları fakirlere dağıtılır.

Camide ölünün selası verilir. Cemaat huzurunda ölünün cenaze namazı kılınır. Mezarlık yakınsa omuzda, uzaksa arabayla cenaze mezarlığa götürülür. Üç adımda birer kişi sağ ve sol taraftan ölüyü değiştirerek taşırlar. Yol boyunca cenaze taşınırken birisi rastlarsa onlarda ayağa kalkar, ölüyle birlikte bir müddet yürürler. Mezar hazırlanır. (daha önce) İçinin duvarları tuğla ile örülür. Ölü kefeniyle mezara indirilir. Bu işlemler yapılırken Yasin’i Şerif ve diğer dualar, sureler okunur. Ölü ile mezarın iç duvarı arasında üçgen oluşturacak şekilde (ölü kafası kıble tarafında yan yatık) kalasla mezarın içi kapatılır. Cenazeyi getiren topluluktan herkes bir kürek toprak atarlar mezara. Üzeri kapanan mezara gül suyu dökülür. Cemaat ayrılır. Ölü sahibi biraz geç ayrılır. Hoca mezarın başında bir müddet durup, Yasin okur. Hoca mevtaya takva verir. Eğer uygunsa mezar başına söğüt, kavak ya da çam ağacı dikilir.

Kesinlikle ölünün arkasından yas tutulmaz, ölünün acı çektiğine inanılır. Cenaze çıkan ev süpürülmez. Evde bırakılan yemek ve içecekler Azrail’in kılıcı değdi inancıyla yenmez, dökülür. Ölü evinde yedi gün yemek yapılmaz. Yemekleri komşular getirir. Ölüye hürmetsizlik olmaması için, cenaze evinde kırk gün tv, radyo türü sesli araçlar kısık dinlenir. İlk gün gelen, cenazeye gelen misafirlere yemek ikram edilir (komşular getirir). Ölen kişinin arkasından ilk akşam, yedinci gününde, kırkıncı gününde ve elli ikinci gününde Kur’an ve mevlit okutulur. Ölenin arkasından “güle güle git, anne ve babama selam söyle” diyerek ağlayıp, saç yolup, diz vurmak ise bazen yapılan hareketlerdir. Cenazeyi yıkayanlar elden ele sabun, cenaze üstüne toprak atanlar yine elden ele kürek ve kazmaları vermeleri halinde karşılıklı kavganın olacağına inanırlar. Ölenin elbiseleri bazı köylerde üç gün ıslatıldıktan sonra gömülür. O evde başka kimse ölmesin diye ölenin ayakkabıları ortadan kaldırılır Cenaze geçen yerde uyuyan çocukların uyandırılası gerektiğine, uyandırılmadığı takdirde bir daha hiç uyanmayacağına inanılır. Hoca kırk gün boyunca mevta için Kur’an okur. Hocanın hakkından kurtulmak için bir miktar para verilir. Cenaze evden çıkarken sağa veya sola hafif tabut yatarsa mutlaka yedisine varmadan akraba veya mahalleden birisi ölecek inancı vardır.

Kaynak: Zonguldak İl Kültür ve Turiz Müdürlüğü Arşivi

Görüntülenme Sayısı : 56883    Eklenme Tarihi : 28 Ağustos 2014 Perşembe    Güncellenme Tarihi : 29 Mayıs 2020 Cuma