­ TOPLU (KARMA) HORONLAR VE TÜRKÜLÜ HORONLAR | Kültür Portalı

Toplu (Karma) Horonlar ve Türkülü Horonlar - Trabzon

Halk Oyunları

Trabzon'da karşılama türü oyunlar ve bıçak oyunu hariç bütün horonlar ellerden tutuşularak oynanır. Horonlar daire, yarım daire ve çizgi (dizi) formunda oynanır. Oyun esnasında türkü söylenir ve oyuncular elleriyle müziğin ritmine tempo tutarlar. Karma horonlara kemençe, davul-zurna eşlik eder. Halkanın büyüklüğüne göre oyunlara eşlik eden müzisyen sayısı da artar. Kollar aşağıda ve yarım yukarıda tutulur. Eller ise; sağ el üste sol el alta kalacak şekilde tutulduğu gibi kollar yarım yukarıdayken serçe parmaklardan da tutulur. Kadınla erkek elele tutuşurken kadın, elinin üzerine mendil koyar ve erkek kadının elini mendilin üzerinden tutar. Düz horon (Aşağı horonu, Kari horonu, Millet horonu) oynanır. Kollar aşağıda iken vücut dik, kollar yarımken vücut öne eğiktir. Horonlarda söylenen türküleri ve oynanan oyunları sırasıyla ele alalım.

HORONLARDA SÖYLENEN TÜRKÜLER Türkünün anonim halk edebiyatına ait olanları yanında yazarı belli olanları da vardır. Türkü halk edebiyatında geniş bir yer kaplar ve çoğu anonimdir. Türküler dörtlüklerle söylenirler. Fakat bazen bu dörtlüklere 5., 6. mısralara eklenerek her kıtanın sonunda tekrar edilir. Eğer eklenen bu mısralar aynen tekrar edilirse nakarat, bağlantı ve kavuştak ismini alır.[3] Karadeniz bölgesindeki türküler daima bir beste olarak terennüm edilir. Bazen mısraların başlarına ve sonlarına ah!, of!, aman!, aman aman!... gibi iç burkulmalarını anlatan kelimeler eklenir. Bu kelimelerin bazen ölçüye katıldığı görülse de çoğu kez vezin dışı eklenir. Her mısra yedi hecelidir. Karadeniz bölgesinin doğu kesiminde halk ezgilerine yöre halkınca "TÜRKÜ" veya "TÜRKİ" denir. Bölgenin oğlu-uşağı, kadını-kızı bu türkülerle söylenir, bu türkülerle neşelenir.

Doğuştan duygulu ve coşkulu bir yaradılışı olan Karadeniz insanı, yüreğindeki tüm dalgalanmaları konuşurcasına bu türkülere döker. Karadeniz türküleri yalnızca bu yöreye ait melodiler taşır. Tüm bölge halkınca bilinen ortak besteler her zaman ve her yerde herkesçe söylenebildiği gibi her türlü deyişe, her türlü söyleyişe kolayca uydurulabilir. Türküler genellikle kemençe, kaval ve tulum eşliğinde söylenir. “Kimi zaman davulun çubuk ritmine uyularak zurna eşliğinde söylenen türküleri gerçekten eşsiz bir deyiş özelliği kazanır. ”Türküler çoğu kez çalgısız söylenir. Yayla yollarında, dere boylarında, ormanlarda, fındık bahçelerinde, mısır tarlalarında, düğünlerde sevdalı yüreklerin yanık türküleri yankılanır. Acıları, sevgileri, özlemleri, yiğitlemeleri, güzellemeleri türkülere dökülür ve türkülerle yakılır.

Karadeniz Bölgesi türkülerinin çoğu anonim halk edebiyatının en yaygın ürünlerinden olan "MANİ" türündendir. Ancak öteki manilerin ilk iki dizesini oluşturan "doldurma dizelere" bu türkülerde pek rastlanmaz. Türkülerin çoğunda bir anlam bütünlüğü vardır:

  • " Yaylanın çümeninde Sallanırda gezersin Yedi türli çiçek var Hangisine benzersin"
  • " Sarmaşık bübülleri Yiyeyim mi o dilleri Açtı yeşil yapraklar Tam sevdaluk günleri"

Öte yandan dörder dize ile sınırlanan manilere benzemeyen çok dizeli türkülere de rastlanır.

  • "Tabancanın yanında Bi da bicak olacak Delikanlı deduğun İki kari alacak Birisi darilanda Ebiri sarılacak"

Çeşitli olaylar üzerine yakılan "destan-türküleri" de aynı nitelikleri taşır.

  • "Emir aldi ıraktan Vurdi kalkti yataktan Şişmanoğli geliyi Çekilın Kumyatak'tan"

Oturak havalarının, yol havalarının, destan-türkülerin, destanların bazılarında mani türünden ayrılan deyişler görülür:

  • "Trabzon'dan çıktım başum selamet Çavuşli'ya vardım kopti kıyamet Anam ile yarim hakka emanet"

TÜRKÜLÜ HORONLAR: (Atlama, Düz Horon, Vaybeni) da söylenen türkülerin konuları sırasıyla: 1. Sevgi, özlem, ayrılık, gurbet 2. Yiğitlik, güzelleme ve övgüler 3. Yergiler ve görenekle ilgili duygular 4. Doğa sevgisi ve doğa tutkusu 5. Kahramanlık, fedakarlık 6. Cinsel duygular Bazen bu türküler atışmalı türkü şeklinde de olur. Ünlü türkücüler tek ya da çift kemençe eşliğinde saatler boyu atışırlar ve yarışırlar. Karşılıklı atışmalı türküler en çok düğünlerde, derneklerde ve imecelerde yapılır. Atışanların bir çalgıcı olması ya da atışmalara bir çalgıcının eşlik etmesi zorunlu değildir. Yerine ve zamanına göre kadınlar-kızlar ile erkekler arasında da karşılıklı türkü atışmasına girişildiği görülür. Bu tür atışmalara fındık toplama, mısır ayıklama, yük taşıma imecelerinde rastlanır

HORON TÜRÜNDE OYNANAN OYUNLAR

  • VAYBENİ (SEYİR) OYUNU Trabzon ve ilçelerinde halka şeklinde dizilen kadınlar ve erkekler tarafından oynan ve oyun süresince iki usta türkücünün o anda kurdukları türkülerin iki gurup tarafından karşılıklı koro şeklinde belli bir ezgi ile söylendiği oyunlara yörede "Seyir Oyunu" veya "Vaybeni" denilmektedir. Vaybeni oyunu genellikle atlama, düz horon, sıksara, sıva sıva şeklinde gittikçe hızlanan bir tempoda oynanan horonlardan sonra iki türkücünün grupları oluşturarak seyir oyununa geçilir. Gruplar en az üç kişiden oluşur Kadınlar ve erkekler el ele tutuşarak halkayı oluştururlar. A ve B gruplarının ortasında usta türkücüler (başkanlar) bulunur."Düz Horon" ve "Kozan Gel" oyunlarında olduğu gibi halka daima sağa doğru döner. Oyunun özelliği gereğince hiç durmaksızın türkü söylenir. Bu oyuna kemençe, kaval veya tulum-zurna eşlik eder. Oyun başlangıcında türkücüler türkülerinin hangi ezgiyle söyleneceği ve ilk türkünün hangi grup tarafından atılacağı konusunda anlaşmaya varılır. Yörenin namlı türkücülerinin kendilerine özgü ezgileri, yöre deyimiyle "GAYDE"leri vardır. Bu oyunun özelliği gereği karşılıklı türkü söylemenin belli bir kuralı vardır. Örneğin A grubu birinci mısrayı söyledikten sonra B grubu aynı mısrayı tekrarlar. A grubu ikinci mısrayı söyler ve B grubu bu mısrayı tekrarlar. A grubu ikinci mısrayı tekrarlamışsa bu sözü karşı gruba verdim anlamına gelir. Böylece atışma devam eder. Bir grup pes edinceye kadar sürer. Başka bir rivayete göre, oyun adını bütün oyuncuların çok iyi bildiği: E vaybeni vaybeni Kül oldum yana yana Kül oldum, kömür oldum Ateşte yana yana" türküsünden aldığı söylenmektedir.
  • DÜZ HORON Yalın ve fazla hareketli olmayan figürlerle oynanan horonların genel adıdır. Rahat horon, adi horon, aşağı horon, kara horon, dizi horonu, millet horonu Sürmene’de tek ayak ve çift ayak ve Tonya’da üç ayak adıyla oynanır. Ayrıca bazı ilçelere bağlı köy adlarıyla da bilinir ve oynanır. Örneğin Maçka’da Galyan, Mahura , Örnek Alan ve Hamsi köy Çepni horonu gibi. Yörede kadın-erkek, genç-ihtiyar herkes tarafından oynanan bir oyundur. Düz horonda kollar aşağıda, yukarıda ve yarım yukarıda (kollar dirseklerden kırık) tutulur. Kollar yarım yukarıda iken, kollar; müziğin ritmine göre omuza bağlanarak aşağı-yukarı sallanır. Vücut, kollar aşağıda ve yukarıda olduğu zaman diktir. Yarım olduğu zaman dizlerdeki kırıklık vücudun üst kısmına da yansır ve öne doğru hafif bir eğiklik olur. Diğer figürlerde olduğu gibi figür sayısal olarak 10 sayıda tamamlanmaktadır. 6 sayı yerinde, 4 sayı da ileriye basılmak suretiyle tamamlanır. Ayakları yere basarak, yerden alınan güç ve dizlerin eklem yerlerinden geriye yapılan vurgu vücudun yukarıdan aşağıya doğru salınışını meydana getirir. Bu aynı zamanda yöreye has bir özelliktir. Türkülü oyunlarımızdan olan düz horonda türkü söylenirken kollar aşağıda veya yarım yukarı kaldırılır. Türkü bittiğinde yarım yukarıda olan kol komutla aşağıya inerek yenlik ve aşağı alma yapılır. Eğer bu oyunda kadınlar yoksa kollar yukarıya tam olarak kaldırılır. Figür adımları küçülür ve vücutta oldukça ince dalgalar halinde salınım başlar. Oyun artık sık sara olmuştur ve komutla kollar aşağıya alınır. Omuzlar birbirine bağlı olarak ileri ve geri salınır. Ayaklar yere sert vurarak "Aşağı Alma" üç kez tekrarlanır. Oyun bu şekilde devam eder gider.Düz horonun usulü 2/4, 4/4 ve 7/8’liktir. 3-ATLAMA Atlama, Trabzon yöresinde karma (alaca) olarak oynanan yaygın horonlardandır. Dizlerdeki esneme ve vücuttaki yumuşak dönme hareketleri nedeniyle oyun daha çok kadınlar tarafından oynandığı bilinmektedir. Ayak hareketleri temelde düz horona benzemektedir. Figür 10 sayıda tamamlanır. Bir ayak diğer ayağın yanına getirilip yere vururken (taban) iki ayağın üzerine hafifçe düşülür ve dizler kırılır. 8., 9., ve 10. adımlarda bel ve diz uyumlu bir şekilde ileriye doğru yaylanır ve geri gelir. Kollar aşağıda ve yarım yukarıdadır. Türkülü oyunlardandır.Usul:7/8’lıktır. Figür üç bölümden oluşur - Ağır bölüm - Yenlik bölümü - Sert bölüm Ayrıca Düzköy ve Akçaabat ilçesinde LANGEPSON (ATLAMA) ve Maçka’nın Ocaklı İzmesi adlarıyla bilinen atlama çeşitleri de vardır.

KADIN HORONLARI “Kadın horonları, yenlik horonların en güzel örneğidir. Kadının ruhuna ve fiziğine uygun olarak yumuşatılmış figürlerden oluşur. Geleneksel kadın düğünlerine çalgıcı alınmaz. Horon halkasını oluşturan kadınlardan ikisi karşılıklı olarak türkü yarışına tutuşur. Bir başkası güğümün (gügüm) yada Kufa[4]’nın dibine ellerini vurarak söylenen türkülere ve oyunlara tempo tutar. Kadın horonlarında, erkek horonlarındaki titreme yerine bel kıvırma, omuz sallama, göğüs silkme ve yaylanma gibi kadınsı çalımlar ağırlıktadır. Kadınlarda kollar; aşağıda olur ve oyun belli bir tempoya geldiğinde dirsekler bükülüp "yarım kol" durumuna getirilir. Maçka, Tonya ve Çaykara'nın bazı köylerinde kadınlar kollarını omuz seviyesine kadar kaldırırlar. Erkek horonlarında görülen çöküp-kalkmalar ve kolların omuz seviyesinden yukarı kaldırılması kadın oyunlarında görülmez. Yörede oynanan kadın oyunlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • 1-KIZ HORON KURMA:Kollar dirseklerden kırılarak omuz seviyesinde yukarı kaldırılır. Yumuşak hareketlerle ileri-geri, sağa-sola yürümeler ve sekmeler oyunun belirgin özelliğidir. Usulü 7/8'liktir.
  • 2-DÜZ HORON: Yörede herkes tarafından oynanır.

Kaynak: www.trabzonkulturturizm.gov.tr adresinden 05/02/2013 tarihinde alınmıştır.

Görüntülenme Sayısı : 4540    Eklenme Tarihi : 05 Şubat 2013 Salı    Güncellenme Tarihi : 07 Ekim 2020 Çarşamba