­ TORTUM GÖLÜ EFSANESİ | Kültür Portalı

Tortum Gölü Efsanesi - Erzurum

Efsaneler

Tortum Şelalesi ve Tortum Gölü hakkında başlıca efsaneler bir yandan Tortum İlçesi'nin adı, bir yandan Tortum Gölü ve bir yandan da Tortum Şelalesi için üretilen biçimleri hayli zengin bir içeriğe sahiptir.

1) En başat Efsaneye göre Tortum adı bir güzel kızın adından gelmektedir. 

Rivayete göre; dönemin Üngüzek - Ağcakale - Ağcakala Beyi'nin çok güzel bir kızı varmış. Adı Tortum olan bu kız güzelliğiyle dört bir yanında bilinir ve sevilirmiş. Kızı sevenlerden biri de dönemin Tortum’daki Kale Beyi'nin oğlu imiş. Kale Beyi'nin oğlu Üngüzek Beyi(nin kızını çok sevmesine ve istemesine rağmen bir tülü alamamış.

Nihayet kaledeki bir yiğit çokça para ve kadın eşyalarıyla bu meseleyi halledeceğini söyleyerek satıcı kılığında Üngüzek'e gelip, Tortum adlı bu güzel kızı kaçırıp beyin oğluna götürmüş. Beyin oğluyla evlenen Tortum fazla yaşamamış ve gerek hasretten gerekse başına gelenlerin ağırlığından hastalanarak ölmüş. Rivayete göre de adının bu topraklara verilmesini vasiyet etmiştir.

2) Bilge Seyidoğlu’nun kitabına göre;  Tortum’a ilişkin efsanenin göl ile ilgili versiyonu şöyledir;

Tortuma bağlı Uzundere Hars (Uludağ) Köyü'nden bir çoban sürüsünü otlatırken, gaipten bir ses işitir "Geliremm".  Buna çok şaşıran çoban sağına soluna bakar, hiç kimseyi göremez. Kendi kendine vehimlendiğini  zanneder. Sürüsünü akşama kadar otlatır ve köyüne döner. Çoban ertesi gün yine aynı yerde aynı sesi bir kere daha işitir. Yine kimsecikler yoktur. Bu hadise üçüncü günde aynen tekrarlanınca çoban köyün büyüklerine konuyu danışarak konuşur. İçlerinden güngörmüş bir yaşlı köylü çobana duyduğu sese şöyle cevap vermesini tembihler; "Evlat, yarın da aynı sesi yine işitirsen,  gel bakalım ne yapacaksın!’ de ki, hele bakalım ne olacak?" diye tembihte bulunur. Nihayet bu sesi duyduktan sonraki dördüncü gün çoban ihtiyar köylünün dediğini yapar ve esi işitir işitmez cevap verir; "Gel bakalım hele, gel, ne yapacaksın?" 

Çoban bu sözleri söyler söylemez eteklerinde sürüsünü otlattığı dağın yarısı kopar ve aşağıdan akmakta olan Tortum Çayı’nın önünü kapatır. Böylece bir tarafta göl, diğer tarafta kayalardan taşarak akan Tortum Şelalesi meydana gelir.

3) Bilge Seyidoğlu’nun aktarımına göre; yukarıda anlatılan rivayetin bir diğer versiyonuna göre ise;

Tortum Gölü'nün olduğu yerdeki zengin ve varlıklı bir köyden ‘Hasköy’den söz edilir. Sırtını Kemerlidağ’a yaslayan bu köyde çok güzel bir kız yaşarmış ve her gece Tortum Çayı'ndan su almaya gidermiş. Nihayet bir gece gaipten "Kaçın Geliyorum" şeklinde bir ses duymuş ve o sese cevap vermiş. "Gel Bakalım, ne olacak?" demiş ve Tortum Şelalesi meydaha gelmiş. 

4) Bilge Seyidoğlu’nun aktardığı bir başka rivayette ise,

Bir çoban ile hırslı ve cimri bir ağanın hikâyesi anlatılır. Çoban her gün dağdan bir parçanın yavaş yavaş ayrıldığını görerek bu yerinden oynamayı ölçmeye başlamış ve büyüyen hali ağaya haber vermiş. Böylece geldim, geliyorum, kaçın diyerek kopmaya başlayan dağ parçası haziran ayında bir gün kuşluk vakti köyün üzerine çökmüş ve köyden meyve yükü tutmaya çıkan birkaç kişiden başka kimse kurtulamamış. Etrafın yedi gün toz dumana kesildiği bu çöküş hikâyesi oldukça manidardır.

Bu versiyona ek olarak, Tortum gölünün buz tutması ve üzeri buz tutan gölden bir çobanın sürüyü geçirirken buzun kırılması sonucunda bütün sürünün boğulması ile ilgili anlatılan hikâyedir. Bu hikâyede çobana inanmayan ve ona türlü haksızlıklarla işkenceler eden zalim ağanın çatlayıp ölüşü ile alakalı olanıdır…

5) Bilge Seyidoğlu’nun naklettiği bu konudaki bir başka efsane ise; daha çok şelalenin oluşması ilgilidir. 

İşine sadık ve namuslu bir çobanın anlatıldığı bu versiyonda ise; yine Tortum Gölü"nün bulunduğu yerde var olduğu söylenen bir köyden söz edilir. Dağda hayvanlarını güden çobanın uyuduğu sırada "Çıkın, çıkın" şeklindeki uyarı dolu sözleri bütün köye anlatması ve gelecek olan felaket konusunda köylülere söz anlatamaması ve bunun üzerine sürüsünü de alarak köyü terk edişi anlatılır.

Çobanın köyü terk edişinden bir gün sonra şiddetli bir zelzele sonrasında dağ köyün üzerine göçer, köyün önünü kapatarak burada bir gölün oluşumuna neden olur.  Günümüzde bu gölün Tortum Gölü olduğu ve dağdan göle doğru akan kuvvetli suyun da Tortum Şelalesi olduğu kabul edilir.

Derleme: Cemal Almaz, Şahin Torun / Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Kaynak:

  • Bilge Seyidoğlu;  Erzurum Efsaneleri : Dergah Yay. Erzurum Kitaplığı 1997 – 2018
  • Bilge Seyidoğlu;  Erzurum Efsaneleri : (Dergah Yay. Erzurum Kitaplığı 2018 Erzurum Büyükşehir Belediyesi Yayını)
  • İ.Hakkı Konyalı: Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi
Görüntülenme Sayısı : 6962    Eklenme Tarihi : 29 Mart 2021 Pazartesi    Güncellenme Tarihi : 29 Mart 2021 Pazartesi