Şarkikaraağaç İlçesi sınırları içinde bulunan bu ada, 8220 hektar alanıyla Beyşehir Gölü adalarının en büyüğü ve gölün kuzeybatısnın en sonundadır. Ada'nın en yüksek tepesi 1350 m dir. Şarkikaraağaç'a uzaklığı 35 km olan adanın, sahile uzaklığı 800 m dir. Adanın kuzeyinde Küçükkilise Adası ve karşısında Şarkikaraağaç'a bağlı Gedikli Köyü bulunmaktadır.
Beyşehir Gölü adalarından Mada Adası dışında diğer adalarda sürekli bir yerleşim görülmemiştir. Mada Adası’na Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi’nden günümüze kadar yerleşim devam etmiştir.
800-900 dönüm ekilir arazisi olan Mada Adası'nın geri kalanı pırnal çalısı ve ardıç ağaçları ile örtülü olup, yarı kayalıktır. Ada’da meşe, ardıç gibi doğal bitki türlerinin yanında, kavak ve söğüt ağaçları da vardır. Mada Adası, doğal güzelliği yanında, çok güzel bir su pınarına sahiptir.
Farsça “dişi hayvan” anlamına gelen “Made”, kelimesinin bu adaya isim olarak verilmiş olabileceği ileri sürülmektedir. Mada Adası’na 1866’da 30-40 hane kadar Rus (Don) Kazak’ı yerleşmiş olduğundan bu adaya Kazak Adası da denilmektedir. Tarihi verilere göre Rus Kazakları’ndan önce adada gayrimüslim Türklerin yaşadığı bilinmektedir. Söz konusu gayrimüslimlerin, Hristiyan Karaman Türkleri olduğu düşünülmektedir. Kazaklar’ın bu adayı terk etmeleriyle birkaç Çeçen ailesi adaya yerleştirilmiştir. Mada Adası’na Çeçenlerden sonra ise Tırtar ve Ötkünlü aşiretleri yerleşmiştir. Sahilin bir bölümü kızıl kumlarla kaplı olduğundan, adanın son ismine "KUMLUCA" adı verilmiştir.
Mada Adası'nda yaklaşık olarak 1920 yılına kadar kendi dünyaları içinde yaşayan Rus Kazakları, buraya yerleştiklerinde, bölgede yapılan balıkçılığa yeni tekniklerle katkı sağlamışlardır. Ayrıca “Kara Kayık” denilen, büyük 8-10 ton balık alabilen kayıkları Beyşehir Gölü’ne getirmişlerdir.
Friedrich SARRE, “Küçük Asya Seyahati” adlı eserinde Beyşehir adalarından bahsederken, “Ortaçağ’da bulunan büyücek yerleşim yerlerinin izleri keşfedilseydi; bu adaların, İmparator Johannes Comnenus’un 1142’de fethetmek istediği Pasgusa veya Pungusa göllerindeki adalar olduğu kanıtlanır ve hatta Pasgusa veya Pungusa’nın, Karalitis’in (Beyşehir Gölü) Ortaçağ’daki ismi olduğuna dair bir kuşku kalmazdı” demekte, sözü edilen adanın “Mada Adası” olabileceğini dile getirmektedir.
Mada Adası’na ulaşım teknelerle ya da 15 ton yük taşıyabilen dubalarla yapılmaktadır. Göl donduğunda ise göl üzerinden yürüyerek ulaşım sağlanabilmektedir. Adaya çoğunlukla kayıklarla geçilmekte ve araçlar anakarada bırakılmaktadır.
Kaynakça: Berna Burcu Korucu Üçüncü-Hüseyin Muşmal, Tarihi Süreçte Beyşehir Gölü Adaları'nda İskan, Nüfus ve Sosyoekonomik Faaliyetler
Veli Karaca, Belgelerle Yenişarbademli,
Servet Somuncuoğlu, Don Kazakları.