­ KARAMAN BİLMECELERİ | Kültür Portalı

Karaman Bilmeceleri - Karaman

Mani - Bilmece
  • Altın: Sarıdır safran gibi, okunur Kur’an gibi
  • Alakkabı: Küçük mezar, dünyayı gezer
  • Ayna: Bilmece, bildirmece. Resim yapar gündüz gece.Duvarları asılır, hemen hergün bakılır. Yapar resim bakınca, hemen siler kaçınca. Hatta gülsen ona sen, o da güler cevaben
  • Ayva: Sarı tavuk dalda yatır, dal kırıldı yerde yatır
  • Ay ve Yıldız: Felek kabz eylemiş altın şamdanı, gümüş pervaneler tutmuş cihanı
  • Badem: Altı tahta üstü tahta, içinde bir sarı yafta
  • Bağ: Eğri büğrü anası var, yeşil kürklü babası var. Oğlu var saybette gezer, kızı var, dünyadan güzel
  • Baston: Ben giderim, o gider, nokta nokta iz eder
  • Baş: Yedi delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak
  • Beş mille örülen çorap: Bir acaip nesne gördüm dört direk üstündedir. Gözler bakar, eller oynar, kol yürek üstündedir
  • Beş vakit namaz: Hakteala hoş yaratmış beş yemiş, Beşi dahi birbirini görmemiş. İkisine gün dokunur yaz ve kış. Üçü dahi gün yüzünü görmemiş
  • Ceviz: Dağdan gelir takla makla, aman abla beni sakla
  • Değirmen: Taştandır, demirdendir. Yediği hep hamurdandır. Dünya alemi doyurur, kendi doymaz nedendir
  • Dil: Altı mermer, üstü mermer, içinde bir gelin oynar
  • Dişler: Biz biz idik, iz idik. Otuz iki kız idik. Ezildik, büzüldük iki duvara dizildik
  • Dudaklar: Anneye değmez, babaya değer. Halaya değmez, amcaya değer. Vallah’a değmez, billah’a değer
  • Dondurma: Bilmece bildirmece, dil üstünde kaydırmaca
  • Gelin: Nar tanesi, nur tanesi, dört köşenin bir tanesi
  • Gergef: O nedir ki dört ayaklı hanı yok, yüzbin hançer soksan onun kanı yok. Türlü nazik gelir biter, bülbülü nalan eder. Bu muammayı bilenin aklının noksanı yok
  • Gölge: Ben giderim o gider, ardımda tin tin eder
  • Gök: Mavi atlas, iğne batmaz. Terzi biçmez, iğne kesmez
  • Gül: Bahçelerde üzerlik, başındaki al terlik. Yeni mi evlenmiş bu yiğit? Ne bundaki güzellik?
  • Güneş: Çıt demeden çalıya düşer
  • Hamam: Altı taş, üstü taş. İçinde bin bir baş
  • Harman tanesi: Dilim dilim nar. Dizime kadar kar. Uçtu keklik kaldı dilber
  • Havuç: Yer altında kırmızı minare
  • Hindistan Cevizi: Attım rafa, bir kuru kafa. Yemesi tatlı, maymun suratlı
  • İğde: Küçücük al yastık. İçinde un bastık / İğde: Sapı var keser görmedik, unu var değirmen görmedik, donu var terzi görmedik
  • İğne: Küçücük nişatır, dünyayı giydirir, kuşatır
  • İpek Böceği: Aheste aheste, bülbül kafeste, Yem yemez, su içmez, böyle nevreste
  • Kan: Kandilde var, mumda yok
  • Kapı: Gelen Leyla, giden Leyla, ayak üstü duran Leyla
  • Kaplumbağa: Altı tahta, üstü tahta.İçinde bir kara Fatma
  • Kar: Sudan ayaz, kardan beyaz
  • Karınca: Yer altında bulgur kaynar
  • Kaşık: Bir küçücük kumbara, zahire çeker anbara
  • Kavun: Allah yapar yapısını, demir açar kapısını
  • Keçi: Dağdan gelir taştan gelir, kıçı açık enişten gelir
  • Kestane: Ben ne idim, ne idim? Samur kürklü bey idim. Felek beni şaşırdı, küllüklere düşürdü.
  • Kına: Kalenin ardı bedendir, beden; yeşil bastım al çıktı, nedendir, neden?
  • Kiraz: Beyaz ile başladım, yeşil ile işledim, al ile bitirdim, cümle aleme yetirdim.
  • Kulak: Bir kuyum var, hep içine, hep içine
  • Kurbağa: Ol hanım geldi, şol hanım geldi. ceylan bakışlı, keklik sekişli, dere karpuzu bir hanım geldi.
  • Küpe: Elde yapılır, ete takılır.
  • Lahana: Bir kızı var biz gibi, kıçı çuvaldız gibi. Kırk kat esvap içinde, yine içi buz gibi
  • Limon: Küçücük, fıçıcık, içi dolu turşucuk
  • Minare: Benim bir evim var. Sivridir ucu, taştır dışı, boştur içi
  • Mum: Bir acaip nesne gördüm. Bir karışcık boyu var. Hem balıktan hem inekten, hem öküzden suyu var. Etrafına sur çekilmiş, ortasında nuru var. Kendi kendin yer bitirir, böyle bir pis huyu var. 
  • Nar: Anne beni ağlatma, kanlı yaşım damlatma. Yakut gibi diziliyim, kandil gibi asılıyım. / Nar: Hanım cama dayandı. Cam kırıldı al kanlara boyandı.
  • Örümcek ağı: Hevaidir hevai. Yüksek yapar yuvayı. Kuyumcular dökemez. İpekciler yapamaz
  • Paça: Onu sana yedirsem. Daha var mı dedirsem
  • Patlıcan: Kısacık boylu, mor kadife donlu
  • Saat: Çın çın hamam, kubbesi tamam. Bir gelin aldım. Babası yaman
  • Sabun: Bilmece bildirmece, el üstünde kaydırmaca
  • Sade yağ: Odaya götürsem ağlamaz, sofraya götürsem ağlamaz, ocağa götürsem ağlar.
  • Sakız: Kardan beyaz, şekerden tatlı. Kadınlar bilir tadını, erkekler bilir adını
  • Sazlar: Bir ağacı oymuşlar, içine name koymuşlar. Yanılmış yalan söylemiş, kulağını burmuşlar.
  • Sebzeler: Sular harhara gider. Meyyit mezara gider. Anası toprak içinde, oğlu pazara gider
  • Sel: Dağdan gelir taştan gelir, bir yularsız aslan gelir
  • Soğan: Kat kat amma, katmer değil, kırmızı amma elam değil.
  • Su bardağı: Bir oğlum var, gelen öper, giden öper
  • Sümük: Aldım ele, vurdum yere, Allah belasını vere
  • Süpürge: Çat burada çat kapı arkasında
  • Şemsiye: Ben giderim, o gider, üstümde gölge eder
  • Uyku: Çarşıdan alınmaz, bohçaya konulmaz, ondan tatlı bir şey olmaz
  • Yanan lamba: Billurdan bir havuz içinde bir kılavuz, ağzında sarı yavuz
  • Yılan: Yer altında yağlı kayış
  • Yıldırım: Dağdan gelir hız ile, yedi bin yıldız ile. Ne taştır ne tüfek, neler yapar pezevenk
  • Yumurta: Ana bir kız doğurur, ne ayağı var ne başı. Kız bir ana doğurur, hem ayağı var, hem başı. / Yumurta: Bir kuyum var, içinde iki suyum var
  • Yumurta: Bir küçücük sil taşı, içinde bekler aşı. Pişirirsen aş olur, Pişirmezsen kuş olur.

Kaynak: Uysal, A. Alodalı, N. Demirci,M.(Ed) (1992) Dün ve Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya Arı Ofset Matbaacılık KONYA Kaynak: Karaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2005)Karaman Tarihi ve Kültürü 7(7),1-118

Kaynak: http://www.karamankulturturizm.gov.tr adresinden, 23 Mart 2013 tarihinde alınmıştır.

Görüntülenme Sayısı : 51426    Eklenme Tarihi : 19 Şubat 2013 Salı    Güncellenme Tarihi : 15 Eylül 2020 Salı