­ VAK VAKACI KADINLAR MASALI | Kültür Portalı

Vak Vakacı Kadınlar Masalı - Karaman

Masal

Bir varımış bir yoğumuş, darı dünyanın yüzünde bir karı koca varımış. Bu karı kocanın hiç çocukları yoğumuş. Harman vakti iş çokmuş. Adam telaşeli bir reçbermiş. Bir gün karısına demiş ki: ---- Kadın bana bir şalvar doku, elim boşalınca giyeyim. Kadın dökmüş, düşünmüş, taşınmış torbaya yünü doldurmuş, gölün kenarına varmış. Kurbağalara demiş: ---- Vak vakçılar, benim herif harmanı kaldırasıya şu yünü eğirin, hem dokun, hazırlan ben gelirim, götürürüm diye koymuş gelmiş. Harman kalkmış, herif eve dönmüş. ---- Hani avrat şalvarım? ---- Dur demiş, vak vakçılar belki dokunmuştur, bir bakayım. ---- Kız vak vakçılar hiç şalvar dokur mu? Kadın bir koşuda gitmiş gölün kenarına: ---- Vak vakçılar benim herifin şalvarı hani? ---- Varrık vurruk, varrık vurruk Kadın öfkelenmiş, bir kazma vurmuş, bir altın sini çıkmış, bir kazma daha vurmuş bir altın ıbrık çıkmış. Kadın “Hah demiş, herifin gönlünü bunlarla ederim” Bu düşünceyle herifinin yanına gelmiş. Tabii herif çok sevinmiş ve altın ibrikle, altın siniyi bir kenara saklamışlar.

Gün geçmiş, kadın dışarda bir ses duymuş ---- Hazır bebek alanlar, bebek satıyorum, bebek satıyorum. Hemen kadın altın sini ile altın ıbrığı vermiş, altı tane bebek satın almış. Birini makinanın başına oturtmuş, birini bulaşığın başına oturtmuş, birine ev temizletmeye başlamış, kiminin önünede kaneviçe koymuş işletmiye başlamış. Akşam olmuş, herif gelmiş. Kadın: ---- Aman herif demiş, bir alamet çocuk aldım, herbirini bir iş başına koydum, ben hanım olacam gayri demiş. ---- Ne onlar kız? Bunlar altın değil, gümüş değil niye aldın bunları. Çık çık çık diye kadını dışarı koyuvermiş.

Kadın dışarı çıkınca bir de bakmış ki, bir deve altın yüklü kateri kırmış, kaçıyor. Hemen koştuğuyla yularından tutmuş, eve getirmiş. ---- Herif aç kapıyı demiş. Ben bir altın yüklü deve buldum. Hemen çuvalları saklıyalım içeriye, deveyi salıverelim. Devenin üstündeki altın yüklü çuvalları almışlar, deveyi salıvermişler. Devenin sahibi çıkmış, tellal bağırtmaya başlamış: ---- Altın yüklü deve bulan, deve bulan. Kadın: ---- Ben buldum demiş. Bu sefer herif baksa ki akılsız kadın altınları söyliyecek. Kadına “sen tandıra, ben kümese demiş” Tandıra avradı koymuş, üstüne bir saç kapamış, iki mısırgası varmış, bunları saçın üstüne koymuş, üstüne de biraz arpa atmış, mısırgalar tandırın üstündeki mısırları yemeye başlamış. Bu sırada, devenin sahibi bunları şikayet etmiş. Kadının askerleri gelmişler, bunları torlamışlar toplamışlar mahkemeye götürmüşler, altını siz saklıyorsunuz diye. Kadının kocası hakime: ---- Hakim bey sor bakalım bizim hanıma bu deveyi ne zaman bulmuş. O zaman da Ağustos’un yangılı zamanıymış. Hakimin sorusu üzerine kadın: ---- Hani herif kümese ben tandıra saklandıyıdım. Üstümüze dolu yağdıyıdı ya o zaman buldum demiş. Bunun üzerine kocası hakime: ---- Hiç şu avradın aklı var mı hakim bey, bu avrat Ağustosta kar yağdırdı. Bu kurnazlık üzerine hakim kadını deli diye salıvermiş, altınlar da herifte kalmış.

Kaynak: Karaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2005)Karaman Tarihi ve Kültürü 7(7),1-118 Kaynak:http://www.karamankulturturizm.gov.tr adresinden, 23 Mart 2013 tarihinde alınmıştır.

Görüntülenme Sayısı : 1730    Eklenme Tarihi : 20 Şubat 2013 Çarşamba    Güncellenme Tarihi : 06 Ekim 2021 Çarşamba