Olba (Ura) Antik Kenti, Mersin’in Silifke ilçesinde yer alır. Helenistik dönemde Olba Krallığı’nın merkezi ve önemli bir ticaret şehridir. Olba aynı zamanda önemli bir dinsel merkez olmuştur. Özellikle Hıristiyanlık döneminde bu durum yazılı kaynaklar dışında dinsel mimari kalıntılarda da kendini göstermektedir. Olba akropolisinin batısında bulunan büyük kilise kalıntısı, akropolis üzerinde yer alan küçük kilise kalıntıları ve su kemerinin bulunduğu akropolisin doğusundaki vadide geniş bir alana yayılan manastır kalıntıları bunlar arasında sayılabilir.
Olba piskoposluk merkezi olarak erken Hıristiyanlık döneminde önemini sürdürmüştür. Bu dönemde Olba ve hemen yakınındaki
Uzuncaburç (Diocaesarea), ayrı ayrı piskoposluk merkezleri olmuşlardır. Olba piskoposluğu da Isauria’nın başpiskoposluk merkezi olan Seleukeia’nın alt birimi olarak diğer Isauria ve Kilikia piskoposlukları olan Diocaesarea, Kelenderis ve Claudiopolis ile birlikte, Antiokheia patrikhanesine bağlı olmuştur.
Bir tepenin üzerinde kurulmuş olan antik kentten günümüze kadar gelebilmiş kalıntılar arasında çeşme binası, su kemeri, evler, tiyatro ve nekropol bulunmaktadır. Buradaki en önemli yapıtlardan biri olan çeşme binası Septimus Severus (MS 193-211) zamanında yaptırılmıştır. Lamas Çayı’ndan alınan su, kanallar, tüneller ve su kemerleri aracılığıyla bu çeşmeye aktarılmıştır.
TGA
Çeşme binasının yanı sıra diğer bir önemli eser ise nekropolün bulunduğu vadi üzerinde kurulmuş, 150 metre uzunluğunda ve 25 metre yüksekliğindeki, iki katlı su kemeridir. Bu su kemerinin korunması ve çevrenin gözetlenmesi için kuleler inşa edilmiş olması, yapının önemini göstermektedir. MS 199 yılına, Septimus Severus dönemine tarihlenen su kemerinin üzerindeki yazıtta “Olbalıların Kenti” yazmaktadır. Antik çeşme ile aynı dönemde yapılmış olan bu kemerler Bizans İmparatoru II. Justinus yönetimi sırasında, 566 yılında onarım görmüştür.
Çeşmenin yanında konumlanan tiyatro binasından bazı oturma basamakları ile sahnenin bir bölümü de günümüze dek gelmiştir. Nekropol alanında ise kaya mezarları ve lahitler görülebilmektedir. Antik kentteki diğer kalıntılar arasında Helenistik, Roma ve erken Bizans dönemlerinde iskân gördükleri bilinen evler de bulunmaktadır.
Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.