Mersin Deyiş-Deyişetleri - Mersin
Kalıplaşmış Sözler
Sözlü edebiyat geleneğimizin kök derinliği yönünden en eski unsuru sayabileceğimiz Atasözleri ve deyişler; dil yapısındaki yüzyılların bozamadığı arılık, kullanış yaygınlığı gibi özelliği yanında, zaman içinde sürekli üreyen bir niteliğe de sahiptir. Akan zaman ve değişen sosyal yapı içinde maddi ve manevi birçok folklor ürünü eriyip gider, en azından nitelik değiştirirken; Atasözleri ve deyimler özünü, arılığını, aktüelliğini korumakta, sosyal değişimlerin getirdiği değer yargılarıyla yeniden malzeme kazanıp zenginleşmektedir. Masal geleneğimizi besleyen sosyal yapı değiştiği, hatta Anadolu’nun bazı bölgeleri hariç tamamen ortadan kalktığı için yeni ürünler bekleyemiyoruz. Aynı ölçüde olmamakla beraber, halk şiiri geleneğimizin üremesi de cılızdır. Zira bu kültür ürününü besleyip barındıran zemin gittikçe daralmaktadır. Halk müziğimiz ve koreografik tespitlerle doldurulan halk oyunlarımızdan da kendi doğal karakteri ve üslubu içinde bir üretkenlik bekleyemiyoruz. Ama yaşama kuralı ve felsefesini kendisi var etme durumunda olan halk kesimi, sosyal bünye içinde varlığını koruduğu sürece; Deyişat dediğimiz bu kültür ürünü bir yandan esprisini koruyarak kendini yenileyerek, bir yandan da yeni koşulların getirdiği kaçınılmaz değer yargıları bularak üreyecektir. Tükenme yerine üreme gösteren deyişat geleneğimizdeki büyük zenginliğin temel faktörünü de açıklığa kavuşturacağını sandığım bazı örneklerle bu üremeyi belirlemek isterim. “Acemi nalbant gavur eşeğinde beller” deyimi, sırasıyla gavurun da, eşeğin de, dolayısıyla nalbandın da kaybolduğu bugünkü sosyal yapı içinde aynı vurgulamayı sağlamak için yeni malzeme bulacaktır, bulmuştur da: “Berberliği benim sakalda belledi” Bölgedeki DEYİŞAT bolluğunu teşvik eden unsurlardan bir önemlisi de sanıyorum yaşantının zorlamasıdır. Denilebilir ki yöre halkı her olay veya sohbet sırasında, yeri gelince “DEYİŞAT” kullanmayı, manevi bir gıda saymaktadır.
- Arıyı sattık, balı bakkaldan alıyoruz.
- Bakmayla bellense köpekler kasaplık beller.
- Ilgın ağacından odun, cingan kızından kadın olmaz.
- Süphanekede kırk yanlışı var; böyük cami de imamlık umar.
Kaynak: Sıtkı Soylu. Atasözleri- Deyişetin yöresel biçimi ve türeyiş faktörleri üzerine bir araştırma. Silifke Haber Bülteni, Silifke Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü Yayın Organı. (55), Mart 1984. 1 s.
Görüntülenme Sayısı :
2038
Eklenme Tarihi :
26 Ocak 2013 Cumartesi
Güncellenme Tarihi :
29 Kasım 2021 Pazartesi