Mersin Yörükleri - Mersin
Gelenekler-Görenekler
Çağımızın hızla değişen koşulları Yörük-Türkmenleri’nin yaşamında donmuş kalmış gibidir. Uygarlığın nimetlerinden pek azını kullanırlar. Bolkarlar’ın karlarla kaplı koyaklarını her yaz, yurt yurt, yayla yayla, çadır çadır paylaşırlar. Dağların birliğini yüzyıllardan beri yalnızca onlar sağlarlar, gizlerini de bir tek onlar bilirler. En saf, en ak pınarların gözlerine yalnızca onların ağızları değer, onların gölgeleri düşer. Ağıtlarında Yunus Emre’yi, Pir Sultan Abdal’ı, sevinçlerinde Karacaoğlan’ı, masallarında da Dedem Korkut’u anlatır, söylerler. Poyraz ve rüzgar yanığı yüzleri, yeşilken kendi fidesinin üstünde kararan biberler kadar mor ve siyahtır. Boyları bodur çalılar örneği kısa, küt ve sağlamdır. Toros kayalıklarının direncini, özelliklerini taşırlar sanki. Giyimleri, kuşamları meyveli kiraz dalından farksızdır, abaları bir renk ve nakış yüküdür.
Kaynak: Osman Şahin, Mersin’de Kültür (Mersin Kültür müdürlüğü yayın organı) 1. (1) Ekim 1993, 41 s.
Görüntülenme Sayısı :
4542
Eklenme Tarihi :
26 Ocak 2013 Cumartesi
Güncellenme Tarihi :
27 Aralık 2021 Pazartesi