­ SOBESOS ANTİK KENTİ | Kültür Portalı

Sobesos Antik Kenti - Nevşehir

Kapadokya Bölgesinin dikkat çeken antik yerleşimlerinden olan Sobesos Antik Kenti Nevşehir İlinin Ürgüp İlçesine yaklaşık 25 km uzaklıkta bulunan Şahinefendi köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Kent Damsa Vadisinin güneyinde etrafını saran alçak tepelikler arasında konuşlanmıştır.  Sobesos’un tarihine dair veriler çok kısıtlıdır. Bununla birlikte arkeolojik kalıntılarla yerleşimin şimdilik MS. 4. yüzyılda küçük ölçekli kırsal bir kent alanı olarak kullanılmaya başlandığı ve Hristiyanlığın bölgedeki kabulüyle birlikte ise yerleşimin geliştiği, hatta İmparator VI. Leon (MS 886-912) dönemiyle birlikte bir episkoposluk merkezi olarak anılmaya başlandığı bilinmektedir.
 
M. Gülyaz
 
Küçük ölçekli kırsal bir kent modeli örneği olan Sobesos, primitif ve bölgesel üslubuyla Kapadokya Bölgesi geneli yerleşimlerinin genel niteliği düşünüldüğünde son derece sıra dışı bir görünüme sahiptir. Sobesos’da yürütülen kazılar neticesinde ortaya çıkartılmış kamusal, sivil ve dinsel mimari örneklerin bir arada takip edildiği çeşitli yapı kalıntıları mevcuttur.  Buna göre yerleşimin şimdilik en erken kalıntısı, başlangıçta yerel bir elite ait konut sonrasında ise kilise ve şapel olarak kullanılan Villa I yapısıdır. Dikdörtgen planlı yapı erken evresinde dışta sütunlarla hareketlendirilmiş bir portikoya sahiptir. Yapıya giriş kuzeydeki kapıdan sağlanır ve içte güneydoğu hat boyunca uzanan avluyu “L” biçimli saran mekanlar bulunur. Yapıyı henüz bu evrede özel kılan asıl detayı ise zemini kaplayan ve çeşitli geometrik motiflerin bulunduğu mozaikler oluşturur. Villa I sonraki evrelerde kilise ve şapel gibi iki farklı işlevle kullanılmaya devam etse de genel planı ve mozaikleri büyük oranda korunur. MS 4. yüzyıl sonrasında yaşanan kilise evresi, dönüşümü yalnızca yapının atriumunda tespit edilen bazı mimari parçalarla takip edilir. Yapının şapel olarak kullanıldığı ve MS 7. yüzyıla tarihlenen son evrede ise niteliğini büyük oranda kaybeder. Bu süreçte yapının içine, yalnızca devşirme malzemelerle özensiz bir biçimde inşa edilen, doğu batı doğrultulu bir şapel eklenir. Diğer yandan ikinci evreden sonra yapının hem iç hem de dış kısmı bir mezarlık alanı olarak kullanılmaya başlanır.
 
M. Gülyaz
 
Kentte açığa çıkartılan bir diğer mimari kalıntı ise yine Villa I ile çağdaş olduğu düşünülen Hamam yapısıdır. Anadolu sıra tipli hamam geleneğinin bir varyasyonuna sahip olan yapının planı; doğu-batı, kuzey-güney doğrultulu yerleştirilen bir “L” formu sergilemektedir. Bu mekanlar, batıdan doğuya doğru caldarium (sıcaklık), tepidarium (ılıklık), frigidarium I (soğukluk), frigidarium II, kuzeyden güneye doğru ise apodyterium (soyunma odası) ve sudatorium (buhar odası) olarak sıralanmaktadır. Hamam yapısı da tıpkı Villa I’de olduğu gibi mozaikli zemin döşemelerine sahiptir. Bunlardan en ünlüsü Frigidarium II kapısı girişinde bulunan bir çift sandalet motifidir. Diğer yandan apodyterium içinde de kısmen tahrip olsa da, giyoş motifi ile çerçevelenmiş alanın içerisine daire formlu panolarla yerleştirilmiş geometrik ve bitkisel bezemelere yer verilmiştir.
Alanda ayrıca konutlar olarak anılan bir yapı topluluğu ve ona bağlı tasarlanmış cadde ve sokak sistemleriyle Villa I’in güney duvarı kenarına yerleştirilmiş bir de mezarlık şapeli bulunmaktadır. Ayrıca Villa I ve Mezarlık Şapeli etrafını saran özgün kapak tasarımlarıyla dikkat çeken çok sayıda mezar da alanın dikkat çeken kalıntıları arasında yer almaktadır.
 
Kaynak: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü, Doç. Dr. Bilsen Şerife Özdemir
 
.

 

Antik Kent
Kültür Turizmi
50400 Şahinefendi/Ürgüp/Nevşehir
50400 Şahinefendi/Ürgüp/Nevşehir

Konum Bilgileri

Görüntülenme Sayısı : 178    Eklenme Tarihi : 25 Nisan 2025 Cuma    Güncellenme Tarihi : 25 Nisan 2025 Cuma