­ SİVAS FIKRALARI | Kültür Portalı

Sivas Fıkraları - Sivas

Fıkralar

Acemi Berber: Adamın biri saçını kestirmek için berbere gitmiş. Acemi olan berber, saçla beraber, deriyi de kesiyormuş ve kestiği yere pamuk yapıştırıyormuş. Aynada başını pamuklar içinde gören adam, berbere: “Yarısını bana bırak, ben de darı ekeyim!” demiş.

Adamı adama gönderdi, beni sana gönderdi: Düğün yapacak bir adam, okuyucu (davetçi) çıkarmış. Okuyucu kibirli ve de zengin bir adamın evine giderek, düğün sahibinin davetini iletmiş. Ev sahibi, davetçiye: “Başka adam yok muydu da seni bana gönderdi?” diye sorunca, hazırcevap okuyucu: “Adamı adama, beni de sana gönderdi” demiş.

Arpalamışım: Kahve tiryakisi olan ve kahveden çok iyi anlayan Ali Ağa’ya arkadaşları bir muziplik yapmak istemişler. Bundan maksatları biraz Ali Ağa’yı denemekmiş. Arpayı kavurup dövmüşler ve kahveye katmışlar. Ali Ağa her zamanki gibi kahveye gelmiş. Arkadaşları daha önceden kahveciye de durumu anlatmışlar. Kahveci arpa katıntılı kahveden yaptığı kahveyi Ali Ağa’ya getirmiş. Ali Ağa arkadaşlarıyla hem sohbet ediyor hem de kahvesini içiyormuş. Sonra, ayağa kalkan Ali Ağa topallaya topallaya yürümeye başlamış. Arkadaşları ne oldu diye sorduklarında: “Arpalamışım” demiş. Ali Ağa, atlarda arpayı fazla yemekten meydana gelen rahatsızlığı belirten arpalama sözüyle, arkadaşlarının yaptıkları şakaya nükteli bir karşılık vermiş.

Canım kız, güzel kız, aman tez: Adamın biri âşık olduğu kızı düşündükçe, sazı eline alır, durmadan: “canım kız, güzel kız, aman tez” diye türkü söyler, onunla evlenmek istediğini dile getirirmiş. Adamı bu kızla evlendirmişler, aradan zaman geçmiş. Karısı ondan evin ihtiyaçlarını istedikçe, adam türküsünü şöyle çağırmaya başlamış: “Canım tuz, güzel bez, aman tez!” Bu fıkra, duruma göre türkü çağırmak değil, çalışmak gerektiğini anlatmak için, öğüt yerine söylenir olmuş.

Derin oy, oy: Gelinin birinin kayınvalidesi ölmüş. Çok titiz ve zâlim olan kayınvalidesi için biraz saf (!) olan gelin şöyle ağlamış: Oy, oy, oy! Derin oy, oy! Uzak götür, derin oy, oy! O gözler ondayken yine gelir oy, oy!”

Saçak altı kurudur, misafirin yoludur: Bir eve gelen misafir, bir türlü kalkıp gitmiyor; "Yağmur da çok yağıyor" diye bahâne ediyormuş. Şakacı olan ev sahibi, misafire; "Saçak altı kurudur, misafirin yoludur" diyerek yol göstermiş.

Susuz musun? Uykusuz musun?: Bir eve uzak yoldan gelen misafirin karnı açmış ama, ev sahibi oralı olmuyor, misafirin halini anlamamazlıktan geliyormuş. Sonunda dayanamamış ve misafire şöyle sormuş: "Susuz musun? Uykusuz musun?" Misafir de aç olduğunu kibarca şöyle belirtmiş: "Gelirken bir çeşme başında uyudum."

Kaynak: 2011 Yılı Sivas İl Kültür ve Turizm Envanteri, Sivas Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Sivas, 2011.

Görüntülenme Sayısı : 4383    Eklenme Tarihi : 08 Ağustos 2014 Cuma    Güncellenme Tarihi : 29 Kasım 2021 Pazartesi