Sarban Ahmed kimdir?
Ahmedî, Ahmed, Kaygusuz, Sârbân veya Şeyh Ahmed Sârbân adlarıyla bilinen Sârban Ahmed, Hayrabolu’da doğdu. Kanunî Sultan Süleyman’ın 940 / 1533-1534 yılında çıktığı Irakeyn seferinde deveci başı olarak padişahın hizmetinde bulunduğu için Sarban Ahmed sanıyla tanındı. Ordu Karaman’da iken Bayramî şeyhi Pîr Ali Aksarâyî ile görüştü ve ona bağlandı. Şeyhinden icazet aldıktan sonra memleketine dönüp irşad faaliyetine başladı. Hayrabolu’da on yedi yıl şeyhlik yaptı. 952 / 1545-1546 yılında vefat etti. Aynı yerde defnedildi. Cezbe ve keramet sahibi bir zat idi. Ahmedî mahlasının yanında bazı şiirlerinde Kaygusuz mahlasını da kullandı.
Bayramî Melâmîleri’nden Sarı Abdullah Efendi ise Sârbân Ahmed’in Irakeyn Seferi’ne sersârbân sıfatıyla katıldığını, Pîr Ali Aksarâyî’nin ondaki yeteneği keşfedip kendisine iltifat ettiğini, sefer dönüşü ordudan ayrılarak onun yanında kaldığını, seyrü sülûk döneminde Ahmedî ve Kaygusuz mahlasıyla söylediği çok sayıda şiiri bulunduğunu kaydederek, “Varımı ol dosta verdim hânümânım kalmadı / Cümlesinden el yudum pes dü cihânım kalmadı” beytiyle başlayan şiirini ve hanımıyla ilgili bir menkıbesini nakleder. Pîr Ali Aksarâyî’nin oğlu İsmâil Ma‘şûkî’nin idamının ardından Bayramî Melâmîleri’nin başına Sârbân Ahmed geçmiştir (Azamat 2009: 132).
Bazı araştırmacılar tarafından şiirleri Dukakinzâde Ahmed Beğ ile karıştırılmıştır. Abdülbâki Gölpınarlı, 1932’de yayımladığı Kaygusuz Vize’li Alaeddin kitabı ile Melamilik ve Melamiler adlı eserinde veAtsız Mecmuası'nda Dukakinzâde Ahmed Beğ ile Şeyh Ahmed-i Sârbân Efendi’yi aynı kimse kabul etmiş, Vizeli Kaygusuz Şeyh Alâeddin Ali Efendi’nin, hocası Ahmed-i Sârbân Efendi için yazdığı şiirleri “Pîri Dukakinzâde Ahmed Beğ’e medhiyedir.” demiş (Gölpınarlı: 44); ancak sonradan bu görüşlerinde yanıldığını ve verdiği bilginin yanlış olduğunu kabul etmiştir (Yunus Emre: Hayatı: 297-298). Tasavvufi bir derinlik ile şiirler kaleme alan Ahmed Efendi divanında devlet büyüklerinden bahsetmemiş ve onlar için kaside yazmamıştır. Manzumelerinde sanatlı ve süslü bir dilden kaçınmış, sadeliği tercih etmiştir. Dîvân'ında Eski Anadolu Türkçesinin ses hususiyetleri görülür.
Eserleri:
Divan: Şiirleri ve divanı, Dukakinzâde Ahmed Bey ile karıştırılmıştır. Bir görüşe göre de Sârbân Ahmed’in asıl adı Dukakinzâde Ahmed’dir. Böyle bir karışıklık olmakla beraber Ahmed Sârbân veya Dukakinzâde Ahmed Bey adına kayıtlı divan nüshaları üzerine bir doktora tezi hazırlanmıştır (Süzer, 1994). Ayrıca divanın Üsküdar Hacı Selim Ağa Kütüphanesi’nde bulunan iki nüshası üzerine bir yüksek lisans tezi (Kayabaşı, 1995) hazırlanmıştır (Azamat 2009: 132-133). Divanında arifane ilahiler ve aşıkane şiirler vardır.
Ayrıca müritlerine gönderdiği bazı mektupları vardır.
Mektûbât: Çeşitli yazma kütüphanelerde nüshaları mevcuttur. Ahmed Sârbân Efendi bu mektuplarında hâlde, sözde, işte ve her durumda İslamiyete uymayı; talebelerinin birlik ve beraberliğini, iyi ahlakı, doğru itikadı, Bayrami-Melami adabını ve erkanını, Ehl-i Beyt sevgisini, veli dostlara ve evliyaya muhabbeti ve bunların hâllerini bildirmekte ve ihlası, takvayı tavsiye etmektedir.
Kaynak: http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ahmedi-kaygusuz-sarban-ahmed
Tekirdağ Gezilecek Yerler