Ziya Türküsü ve Hikâyesi - Yozgat
Türkülerimiz ve Hikayeleri
"At üstünde kuşlar gibi dönen yar, gendi gedip ehbapları kalan yar" nakaratıyla söylenen Ziya Türküsü’nün hikâyesi şöyledir; Ziya yakışıklı bir delikanlıdır. Yozgat'ın Karacalar Köyü'ndendir. Aynı köyden Fikriye (kızlık soyadı Çevik) adlı kızı sever, nişanlanır. Fikriye'nin babası Karacalar Köyü İmamı Ali Hoca’dır. Ali Hoca Kızıltepe Köyü'ne imam durur. Ziya, sık sık nişanlısını görmeye at sırtında gider, iki taraf da birbirini oldukça sevmektedir. Ziya bir gün ekin sularken üşütür ve karın ağrısından şikâyet eder. Doktora gider gelir ama fayda bulamaz ve bir hafta içerisinde ölür. (Bir başka söylentiye göre; Ziya Bey yakışıklı, at düşkünü çok iyi ata binen, iyi cirit oynayan bir yiğittir, iki köy arasında oynanan ciritte attan düşer ve orada ölür.)
Fikriye, nişanlısı Ziya'nın ölümü karşısında duymuş olduğu acıyı şiire döker ve Ziya Türküsü ortaya çıkar. Ağıtın tamamı 30 kıtadır. Yozgat'ta çok sevilen ve söylenen bir türküdür.
- Çamlığın başında tüter bir tütün; Acı gormiyenin yüreği bütün
- Ziya'nın atını bazara dutun Gelen geçen Ziyam ölmüş desinler.
- At üsdünde guşlar gibi dönen yar Gendi gedip emsalleri yanan yar
- Benim yarım yaylalarda oturur Ak elini soğuk suya batırır
- Demedim mi yârim ben sana Çok muhabbet tez ayrılık getirir
- At üsdünde guşlar gibi dönen yar Gendi gedip emsalleri yanan yar
- Ham meyveyi kopardılar dalından Ayırdılar beni nazlı yârimden
- Demedim mi nazlı yârim ben sana Çok muhabbet tez ayrılık getirir
- At üsdünde guşlar gibi dönen yar Gendi gedip emsalleri yanan yar
Görüntülenme Sayısı :
3753
Eklenme Tarihi :
17 Mart 2014 Pazartesi
Güncellenme Tarihi :
02 Temmuz 2020 Perşembe