Günümüz Türk toplumu içecek alışkanlığını son derece gelişkin bir içecek kültürüne sahip olan Osmanlılardan devralmıştır. Osmanlı’da içecekler, şurup ve şerbetler hekimlerin de tavsiyesiyle sağlık için iyi olduğuna inanılarak tüketilirdi. Bazıları harareti gidermek ve hazmı kolaylaştırmak için tüketiliyorken diğerleri herhangi bir rahatsızlığı gidermek üzere ilaç niyetine, şurup olarak kullanılıyordu.
Meyankökü Şerbeti
Meyan bitkisinin kökü doğal olarak şekerli bir tada sahiptir. O yüzden ayrıca şeker eklenmeksizin şerbeti yapılabilir. Meyankökleri baharda toplanır, yaz boyu iyice kurutulur, kurutulmuş kökler tokmakla dövülerek veya taş değirmenden geçirilerek ezilir, liflere ayrılır ve bu şekilde satılır. Evde yapması zor olduğu için genellikle sokakta dolaşan şerbetçilerden içilir. Özellikle yaz aylarında Mersin, Urfa gibi sıcak illerde harareti gidermek için çokça tüketilir.
Gül Şurubu
Gül ile tatlandırılmış tatlılar, şerbetler, şuruplar Osmanlı döneminde çok revaçtaydı. Osmanlı tıbbına göre gül kokusunun sakinleştirici ve huzur verici, özünün ise hazmettirici etkisi vardır. Bu yüzden gül şurubu ile yapılan içecekler Osmanlı’da en nadide, en gözde ikramlar arasındadır.
Sumak Şerbeti
Sumak Türk Mutfağının özgün tatlarından biridir ve kebap, mantı gibi pek çok yemeğin eşlikçisidir. Limonun bugünkü kadar yaygın olmadığı dönemlerde, pek çok yörede mutfakta ekşi kaynağı olarak kullanılmıştır. Sumak şerbeti sumağın içindeki tanelerden ötürü biraz ağız buran bir yapıya sahiptir. Ancak bu buruk tat iştah açan bir etki yaratır. Tek başına ise son derece etkili bir hararet gidericidir.
Boza
Kış aylarında, özellikle de kışı sert geçiren kentlerde geceleri karanlık sokakların değişmez sesi seyyar bozacının “boza” diye seslenişidir. Seyyar bozacılar giderek azalsa bile, boza artık çarşıda şişelerde de satılan, çok sevilen bir kış içeceğidir. Fermente edilen tahıldan yapılan boza son derece besleyicidir, güç kuvvet verir, uzun süre tok tutar, probiyotiktir. Kimisi hafif ekşi sever kimisi tatlı tercih eder. Boza evlerde de kolaylıkla yapılabilir. Sarı leblebi ile tarçın serperek içilmesi âdettendir.
Demirhindi Şerbeti
Demirhindi sözcüğü Hint hurması anlamına gelir. Hindistan’dan gelen demirhindi şeklen keçiboynuzuna benzer; ince dış kabuğu içinden çıkan çekirdeklerin etrafı etli olur. Demirhindi bu çekirdeklerin etrafındaki etli kısımlardan elde edilir. Çok güçlü bir antioksidan ve etkili bir hazmettiricidir.
Sübye
Sübye badem ile yapılan somataya çok benzer. Farkı kavun çekirdekleri ile yapılmasıdır. Yaz boyunca yenen kavunların çekirdekleri yıkanarak kurutulur, eylül ayında dövülerek sübye yapılır. Kavun çekirdeklerinin bile ziyan edilmeyip çok lezzetli bir içeceğe dönüştürüldüğü bu tarif mutfağımızın atıksız yüzünün en güzel örneklerinden biridir.
Limonata
Limonata yaz aylarının en sevilen serinleticilerindendir. Eski usul pastanelerde mutlaka bir köşede soğuyan limonata çeşmesi vardır. Limon kabuklarıyla birlikte taze nane de şekerle birlikte dövülürse çok daha ferahlatıcı olur. Bu şekilde naneli yapılan limonata çoğu kez saray usulü olarak anılır.
Turşu Suyu
Acılı veya acısız olarak, içinde bol miktarda karışık turşu parçalarıyla servis edilen turşu suyu canlandırıcı bir içecektir. Turşu sevenler, turşucuda alışveriş ederken dayanamayıp bir de turşu suyu içerler. Özellikle yazın, çarşı pazarda, sayfiye yerinde turşu suyu terlemeyle vücuttan kaybedilen mineral ve tuzları yerine koyan, adeta imdada yetişen bir içecek olarak kabul görür. Aynı zamanda bağırsak dostu probiyotik bir içecektir.
Şalgam
Türk Mutfağında içecekler her zaman şekerli olmaz. Tuzlu içeceklerin apayrı bir yeri vardır. Bunlar içinde en ilginçlerinden biri de şalgamdır. Kara havuç olarak da anılan mor havuç ve şalgam turpunun birlikte fermente edilmesiyle yapılır. Maya olarak bulgur veya ekşi mayalı bir ekmek kullanılabilir. Acılı ve acısız olarak iki türlü de yapılır. Kebapların yanında vazgeçilmez bir eşlikçidir. Etkili bir antioksidan ve probiyotiktir.
Ayran
Çok önemli bir probiyotik olan ayran Türkiye’nin milli içeceğidir. Çalkalanarak köpürtülmüş yayık ayranı bol köpüğü ile çok sevilir. Klasik olarak ayran sadece yoğurt, su ve tuz ile yapılsa da günümüzde fesleğen, nane gibi taze otlarla daha da ferahlatıcı bir tat olarak sunumu yaygınlaşmaya başlamıştır. Ayran özellikle kebap, köfte, börek gibi yemeklerin tamamlayıcısıdır. Sofrada cacık ve yoğurt yoksa veya yemekler yoğurtlu değilse çoğu kez o öğünün içeceği ayran olur.
Şıra
Şıra çoğunlukla kuru siyah üzümden yapılıp fıçılarda bekletilir. Fermantasyonu erken kesilirse tatlımsı, eğer bekletilirse daha ekşimsi olur. İskender kebap yemeğinin değişmez eşlikçisidir. İçeriğinde sadece doğal meyve şekeri fruktoz bulunur. İyi bir antioksidan ve probiyotik olması yanında hazmı kolaylaştırıcı özelliğe sahiptir.
Salep
Salep iç ısıtan, boğazı yumuşatan sağlıklı bir kış içeceğidir. Yabani orkide yumrularından elde edilen salep kıvam kazandırıcı bir özelliğe sahiptir. Salep tozu sütle kaynatıldığında süte koyu bir kıvam verir; yazın dondurma yapımında kullanılır, kışın ise sıcak olarak en sevilen içecek olur. Eskiden zencefil, tarçın, gül suyu, çiçek suyu gibi tatlarla sunulmuşsa da bunların çoğu zaman içinde unutulmuştur. Günümüzde sadece tarçın ekilerek servis yapılır.
Zahter (Kekik) Çayı
Doğal ve endemik kekik üretiminde Türkiye dünyada birinci sıradadır. Neredeyse her bölgenin kendine özel bir endemik kekik cinsi bulunur. Türkiye’deki çeşitlerde, kekiğin önemli iki bileşeni, bağırsaklarda antiseptik özelliğe sahip timol ve bedeni güçlendirip hazmı kolaylaştıran karvakrol yüksek oranlardadır. Bir tür yabani kekik olan zahterin çayı hazım için birebir kabul edilir. Özellikle Antakya’da ve Güneydoğu bölgesinde bol kepçe yemeklerle dolu bir sofra veya kebap keyfinden sonra içilen bir iki bardak zahter mideyi yatıştırır, hazmı kolaylaştırır. Son derece keskin bir tada sahiptir. Bu yüzden kısa demlenmelidir, aksi takdirde acılaşır.
Kaynar
Kaynar içeceği adı üstünde kaynar sıcaklıkta içilir. Pek çok baharatın tadını harmanlayan bağışıklık güçlendiren bir içecektir. Dövülmüş ceviz ile sunulması diğer bitki ve baharat çaylarına göre ilgi çekici bir ayrıntıdır. Kaynar, Anadolu’da özellikle yeni doğum yapmış annelere içirilir ve ziyarete gelenlere ikram edilir.
Ihlamur Çayı
Ihlamur en sevilen bitki çaylarının başında gelir. Yaz başında yol kenarlarında, parklarda mis gibi kokan ıhlamur ağaçlarından çiçek toplamaya çalışan çok olur. Ihlamur çiçeği bazen sadece çiçek, bazen de yapraklı olarak toplanır. Kış aylarında iç ısıtan bir içecek olmasının ötesinde göğsü yumuşatan, boğaz ağrısını rahatlatan, öksürüğe iyi gelen şifalı bir tarafı vardır. Bal ile tatlandırılarak içildiğinde ıhlamurun çiçek tadı daha da vurgulanmış olur. Günlük kullanımda içine elma konmadan yapılsa da elmalı olanı da sevilir.
{BENZERICERIK="Geleneksel Lezzetler"}
Kaynak: Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı, 2022