Schliemann Yarması
Schliemann, ilk üç kazı mevsiminde höyüğün ortasından geçen, 40 m. genişliğinde ve 17 m. derinliğindeki kuzey-güney yarmasını açmıştır. “Arama kazısı” olan bu çalışmalarla ana kayaya kadar inilmiştir: Schliemann bu yöntemle “Priamos Kalesi”ni bulacağını umuyordu. Ancak bu çalışmalar sırasında üst tabakalardaki önemli yapı kalıntıları kısmen ya da tamamen tahrip edilmiştir. Yarmanın tabanında, gördüğünüz Troya I’in erken evrelerine ait (yaklaşık M.Ö. 2920) duvar kalıntıları bulunmuştur.
İlk kez, 30’lu yıllardaki Amerikan kazılarında ve 1988’den beri sürdürülen kazı çalışmalarıyla Troya I dönemi ayrıntılı biçimde araştırılmıştır.
Durduğunuz yerin hemen aşağısında, arkası taş dolgu olan, Troya I erken dönemine ait sur olarak kabul edilen eğimli duvar kalıntısını görmektesiniz. Daha arkadaki birbirine paralel taş duvarlar ise, İlk Tunç Çağı’na (yaklaşık M.Ö. 2920) ait yan yana inşa edilmiş büyük yapıların temelleridir. Bu evlerin bazılarında ön oda vardır. Burada ilginç olan özellik “g” duvarında görülebilen, taşların yanlamasına örülmesiyle (balıksırtı tekniği) elde edilmiş duvar tekniğidir (Resim 94). Troya Ib evresine ait 102 no’lu ev, büyüklüğü ve biçimiyle özellikle dikkat çekmektedir (Resim 96).
Duvarların üst kısımları, tahminen kerpiçten ya da çamurla sıvanmış ağaç ve dallardan yapılmışlardır. Damlar düz ve toprak idi. Ama geriye bunlara ait bir kalıntı kalmamıştır. Sağ taraftaki profili korumak için 1998 yılında örülen destekleme duvarı tamamıyla kerpiçtendir. Bu duvar, uzun evlerin bittiği yere kadar devam etmektedir.
Yarmanın kuzeyinde “hoker” (büzüşmüş) pozisyonunda birkaç çocuk mezarı bulunmuştur. Çocuk gömülerinin yerleşmenin içinde olması o dönem için olağandır.