Japonya’nın Kyoto Şehri’nde 30 Kasım-5 Aralık 1998 tarihlerinde gerçekleşen UNESCO Dünya Miras Komitesinin 22’nci toplantısında, Troya Arkeolojik Alanı Dünya Miras Listesine alınma kriterlerinden;

(ii)Dünyanın bir kültür bölgesinde veya bir dönemde mimarlık veya teknoloji, anıtsal sanatlar, kent planlama veya peyzaj tasarımı alanlarında önemli gelişmelere ilişkin insani değer alışverişlerine tanıklık etmesi,

(iii)Yaşayan veya yok olan bir kültür geleneğinin veya uygarlığın istisnai, ender rastlanan bir temsilcisi olması,

(vi)İstisnai evrensel önem taşıyan sanatsal veya edebi eserler, inançlar, fikirler, yaşayan gelenekler ve olaylarla doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olması (Komite bu kriterin tercihen diğer kriterler ile birlikte kullanılması gerektiğini kabul etmektedir.) nedeniyle Dünya Miras Listesine alınmıştır.

Troya Arkeolojik Alanı, Avrupa Uygarlığının erken döneminin kritik evresinin gelişimini anlamakta muazzam bir önem taşımaktadır. Ayrıca, Troya Homeros’un İlyada’sının iki bin yıldan daha uzun süredir yaratıcı sanatlar üzerinde ki derin etkisinden dolayı olağanüstü kültürel öneme sahiptir.

Troya, dünyadaki en ünlü antik kentlerden birisidir.  İlk olarak 1871’de Heinrich Schliemann, daha sonra W. Dörpfeld, C.W Blegen tarafından kazılmış olan bu görkemli arkeolojik şehirde kazılar halen sürdürülmektedir.

Troya’da görülen 10 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı göstermekte ve Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan uygarlıkları izlememizi sağlamaktadır. Troya’daki en erken yerleşim katı M.Ö. 3000-2500 ile erken Tunç Çağı’na tarihlenmektedir, daha sonra sürekli yerleşim gören Troya katmanları M.Ö. 85. – M.S. 8. yüzyıla tarihlenen Roma Dönemi ile devam edip, Bizans yerleşmesi ile 12. yüzyılda sona ermektedir. Troya, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle burada hüküm süren uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantıları açısından daima çok önemli bir rol üstlenmiştir. Troya ayrıca gösterdiği kesintisiz katmanlaşma ile Avrupa ve Ege’deki diğer arkeolojik alanlar için referans görevi görmektedir. Bunlara ek olarak M.Ö. 13. ya da 12. yüzyıllarda Spartalı ve Yunanistan'dan gelen Akhalılı savaşçıların Troya’yı kuşatmaları Homeros’un Ilyada’sında ölümsüzleşmiş, o zamandan beri de tüm dünyadan büyük yaratıcı sanatçılara ilham kaynağı olmuştur.