Kyaenai Antik Kenti, Antalya’nın Demre ilçesine bağlı Yavu köyünün kuzeyinde yer alan ve doğu-batı doğrultusunda uzanan bir tepe düzlüğünde konumlanmıştır. Etkileyici yapılarıyla ayakta kalmayı başarmış bir Likya kentidir.
Antiphellos (Kaş) ile
Myra (Demre) arasında, hâkim bir konumda bulunan bu antik kent, Üçağız Limanı'na ise yaklaşık 5 kilometre mesafededir. Likya dilindeki adı bilinmeyen kentin halen kullanılan ismi,
Xanthos gibi Grek kökenlidir ve “koyu mavi” anlamına gelir. Kyaenai kelimesinin bir diğer anlamı da “çınlayan kayalar”dır.
Kentte bulunan Likya dili ile yazılmış kitabeler, Kyaenai’nin en azından MÖ 1000’li yıllardan beri iskân edilmiş olduğunu ortaya koymaktadır. Plinius’ta ve geç devir yazarlarında ismine rastlanan kentin tarihi hakkında, yazıtlar aracılığıyla da fazla bir bilgi edinilememektedir. Kentin adının geçtiği yazıtlar arasında en uzun olanı, Nikostratos oğlu ve Rhodiapolisli Opramoas’ın çağdaşı olan Jason adlı bir vatandaşın çeşitli kentlere cömertçe para bağışlarında bulunması ve on altı Likya kentinin bu kişiye değişik zamanlarda onursal unvanlar vermesi ile ilgilidir.
Likya Birliği sırasında “Lykion Ku” ibareli sikkelerini tanıdığımız Kyaenai, özellikle Roma egemenliği altındayken büyük bir gelişme göstermiştir. Piskoposluk merkezi olarak kilise kayıtlarında ismine rastlanan kentin, akropoldeki Bizans kalıntılarından bu dönemde (MS 5-6. yüzyıllar) oldukça küçülmüş önemli bir merkez olarak varlığını sürdürdüğü ve 10. yüzyılda terk edildiği anlaşılmaktadır.
Kentin doğu-batı doğrultusunda uzanan ve güney yönü sarp bir kayalık platform üzerine kurulan akropolünün sarp güney tarafı sur ile çevrilmemiştir. Şehri üç yönden çevreleyen surlar üzerinde bulunan üç kapı girişinden kuzey ve batıdakiler hala görülebilir durumdadır.
Akropol içinde muhtemelen kütüphane, hamam, tahıl ambarı, anıtsal çeşme ve sarnıçlara ait kalıntılar ile mezar odaları, sütun ve mimari parçalar bulunmaktadır. Yoğun bitki örtüsü bu kalıntılarla ilgili bilgi sahibi olmayı zorlaştırmaktadır. En dikkat çeken kalıntılardan biri, batı kapısının yakınında sandukasında ve kapağında birçok kabartma yer alan MÖ 4. yüzyıla ait bir lahdin bulunduğu heroondur.
Akropolden batıya giden düzlüğün kuzey kısmındaki tepenin güney eteğinde caveası (oturma bölümü) doğal meyile oyulmuş çift diazomalı tiyatro bulunmaktadır. Plan itibariyle Grek türü tiyatrolar tarzında olan yapının sahne binası (skenesi) muhtemelen güney yöndeki doğal görüntüyü engellememek için yüksek tutulmamıştır.
Akropolün doğu tarafındaki nekropol sahası, sarp uçurum şeklindeki güney yamacına kadar yayılmış birçok lahit içermektedir. Akropolün güneyindeki sarp kayalıkta tek ion sütunlu, in antis tapınak cepheli kaya mezarı ile birlikte birçok kaya mezarı ve kabartmalı Likya yazıtlı lahit bulunmaktadır.
Likya bölgesinde en çok lahit bulunan ören yeri olduğu için "Lahitler Kenti" olarak da anılan Kyaenai, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne önerilen “Likya Uygarlığı Antik Kentleri” (2009) arasında yer almaktadır.