İlk çağdaki sınırları Dicle Nehrinin güney kıyısından başlayıp Suriye sınırına kadar uzanan ve dini yönetim açısından Hasankeyf’teki Piskoposluğa bağlı olan bölgeye Turabidin denilmektedir. Süryani Hıristiyanları tarafından kutsal kabul edilen Turabidin bölgesinin en uç noktasındaki Mor Kiryakus Manastırı, bu bölgede yer alan 80’e yakın kilise ve manastır içinde önemli bir yer tutmaktadır.
Fotoğraf: İrfan Tapan
Manastıra girişteki ana kapı üzerinde ve iç avluyu iki bölüme ayıran kemerli kapının üzerinde olmak üzere Süryanice yazılmış iki taş kitabe mevcuttur. İlk kitabede Haleb’li Salibo isimli bir şahıstan bahsedilmekte ancak, manastırın yapım tarihi hakkında bir bilgi verilmemektedir.
Fotoğraf: İrfan Tapan
4'üncü yüzyılda Halep’ten Turabidin bölgesine gelerek insanları vaftiz edip Hıristiyanlaştıran misyoner keşişler, özellikle Kuzey Mezopotamya Ovası'na hakim tepe ve kayalıklar üzerine manastırlar kurmayı bir gelenek haline getirmişlerdir. Kıra Dağı'nın Kuzey Mezopotamya Ovası'na bakan doğu yamacına kurulmuş bulunan Mor Kiryakus Manastırı da böyle bir düşüncenin ürünüdür. Ancak bölgenin ilk manastırlarından biri olması ve inşasından sonra yeni manastırların açılmasına ön ayak olması açısından önemli bir eserdir.
Fotoğraf: İrfan Tapan
Mor Kiryakus manastırı, dehlizlerle yeraltına uzanan bir yer altı katıyla birlikte 3 katlı bir yapıdır. Dıştan dikdörtgen planlı, içtende geniş iki kare planlı kapalı bir avlu ve bu avlunun etrafında kemerli payendelerin gerisinde odalar yer almaktadır. Özellikle Manastır Patriği'nin yatak odası olarak kullandığı oda tavanını oluşturan sekizgen dilimli taş kubbenin, yıldızlı haçların mimari yapısında, üstün bir sanat değeri vardır.
Fotoğraf: İrfan Tapan
Büyük bir bölümü yıkık durumda olan Mor Kiryakus Manastırı'nda, birbirine bitişik çok sayıda ve farklı ölçütlerdeki odaların mevcuttur.
Kaynak: Batman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü